Bu haberi okuyunca insan ne düşüneceğini nasıl yorumlayacağını bilemiyor doğrusu.
Ülkemiz, tezatlıklar ülkesi.
1150 odalı sarayda oturan biri, bunları konuşabiliyor ; hayret!
Seyhan Baraj Gölü' nün kıyısı ,muhteşem manzarasıyla,lüks otellerin yer aldığı bir kıyı.
Hilton ve Sheraton 'a sıradan insanların girmesi elbette mümkün değil.
Lüksün, pahanın ve ihtişamın adresi çünkü.
Geçen gün, otelden çıktım, iki ayrı Türkiye gerçeğini gördüm.
Otel, Seyhan'ın kıyısında, karşı kaldırıma geçiyorsunuz, Portakal Ağaçları dizi dizi sıralanmış .
Biriketten yapılmış, yıkık dökük duvarların üstünde atılmış eski halılar, kilimler, kim bilir kimden alınmış eski bir koltuk ve sıcaktan bunalmış ,Portakal Ağacının altına sığınmış yaşlı insanlar...
Otel ile karşı karşıya, bu dediğim görüntüler.
Aralarında belki 10 metre var.
Otele girip çıkan markalı arabaların fiyatıyla bu insanlar 3-4 sene rahatlıkla yaşayabilir.
Ayağında şalvarı, üstünde eski ve solmuş basma elbisesiyle yaşlı teyzeye baktım, o da otele bakıyordu...
Aklından ne geçiyordu bilmiyorum ama ölene kadar, o otele uzaktan bakacak, otelin olduğu kaldırıma bile geçmeyecek yaşadığı yoksulluğuyla.
Kaldırımdaki koltuğa baktım, eski halılara...
Tezat hayatlar
1150 odalı sarayda yaşayan kişi, vatandaşın çürük evlerde yaşadığını söylüyor.
Peki, vatandaş neden çürük evlerde oturuyor diye sormayalım mı kendisine?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder