Bildiğiniz üzere,Ağustos ayında Cumhurbaşkanlığı seçimi var.Meclisin seçtiği son Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'dür.
Bundan sonraki süreçte,ülkenin zirvesindeki ismi halk seçecek.
Halkımız,12 Eylül sonrası yeni anayasayı ve Kenan Evren gibi birini % 92 oyla cumhurbaşkanı seçmişti biliyorsunuz.
Son yerel seçimde % 43 oy alan Başbakan,köşke en yakın kendisini görüyor çünkü bu halkın onu koşulsuz seçeceğine inanıyor.
Biat geleneğinden sıyrılamamış yoksul insan,elbette önce karnını doyurana koşacak.Onun umurunda bile değil,dış borç miktarı,cari açık,asgari ücret,tecavüzler,işçi ölümleri,çocuklar......
Varsa yoksa karnının doyması.
Sorgulama yetisi olmayan halk,doğru seçim yapamaz.
Halkı önce sadaka kültürüne alıştırdılar,sonra da bağımlı hale getirdiler kendilerine.
RTE'yi cumhurbaşkanı seçer bu halk.
Peki,siyaseten bu mümkün mü?
Cumhurbaşkanlığı makamı,sınırları çizilmiş ,yetkileri belli bir makamdır.
Parlamenter sistemlerde yürütmenin başı cumhurbaşkanıdır.
Yasama-Yürütme-Yargı birbirinden bağımsızdır.
Sanıyoruz elbette ama üçünü de göbek bağıyla bağladıkları için yetkiler tek adamda toplanmış durumda.
Cumhurbaşkanı A.Gül,''Başbakanla aramızda,cumhurbaşkanlığı adaylığı için bir değerlendirme yaparız''dediğinde hepimizin aklına şu gelmeli:
''Siz neyin anlaşmasını yapıyorsunuz?Burası Osmanlı Devletinin halef,Selef ilişkisi kurulduğu ülke değil.Hanedanlıkla yönetilmiyoruz.Siz,kimin makamını,kime veriyorsunuz?''
Cumhurbaşkanı seçilmenin belli koşulları var.Başbakan olmak için de,milletvekili olma şartı var ama sayın Gül milletvekili olmadığından,AKP'nin şark kurnazlığı devreye giriyor ve tıpkı 2003'de,Jet Fadıl'ı,Siirt'ten alaşağı edip,başbakanı vekil yaptıkları için;şimdi de,Bayburt vekilini istifa ettirip,A.Gül'ü vekil seçtirecek ve AKP'nin başına geçirecek ve başbakan yapacaklar.Planın biri bu ama olası mı,hayır çünkü,vekil seçildikten sonra 3 aylık süre gerekiyor ve zaman yok.Mayıs ayında adaylığın netleşmesi gerekiyor.A.Gül,başbakan olamazsa,AKP başsız kalır ve bu da Başbakanın işine gelmez.Genel seçimlere kadar da ortada AKP kalmaz,süreç böyle işlerse.Başbakan,bunu göze alır mı?
AKP'li M.Ali Şahin ve B.Arınç,ekranlardan milletin kafasına başbakanın adaylığını sokmaya çalışıyorlar ama,başbakan yetkileri sınırlı Cumhurbaşkanı olmak istiyor mu bakalım?
Yoksa,yasalarla oynayıp,bir ülkenin aynı anda cumhurbaşkanı,başbakanı,meclisbaşkanı,AKP başkanı gibi her yeri yöneteceği sistemi mi istiyor?
Bayburt'un tek vekili de ekrana çıkmış ve ''Seve seve vazgeçerim''diyorsa,ona bir soru:''Kardeşim,seni bu Bayburt ne için seçti?Kimliksiz dur ve seçilmişlik hakkını devret diye değil herhalde?
Bu adamlarla aynı yolda yürüyeceğiz,aynı havayı soluyacağız öyle mi?
Yazık bize.