3 Ağustos 2017 Perşembe

#Bu sabah,saat 6.da yürüyüşe çıktım.Kent içi orman,bulunmaz bir nimet ama kıymetini bilenlere elbette.Kuş sesleri,kaplumbağalar,börtü-böcek hatta küçük bir yılan bile sabahıma girdi bugün.
Bir ekmek kokusu duydum ve her aç insan gibi oraya yöneldim.Sabahın köründe,aç karnına 2 gr.vereceğim diye yola düşenlerin örneğiyim ben. 😉
Bir evde ,nicedir kokusunu unuttuğun yufka ekmek yapılıyordu sele dolusu.Yurdum insanı her zaman ayrıcalıklıdır.Kadın,bana döndü ve 'Bir bazlama yapayım da ye'dedi.Yalnız,bazlama olsa iyi,gidip bir de tereyağ getirmez mi?
Tanrım!
Bu nasıl bir eziyettir kilo vermeye çalışan birine.😊
Yemedim elbette.Güya spora çıkmış biri ama elinde bazlama,asla kilo veremez bu kadın'dedirtir miyim kendime?'
O işi evde yapacağım elbette.
Benimkisi yürüyüşten çok,ormanı teftiş aslında.Ortaokul yıllarımızda,hepimizin diktiği çamların böceklere tarafından yok edilmesini üzüntüyle izliyorum günlerdir.
Bu ağaçlar,bugüne gelene kadar uyuyanlar,şimdi kesip,yerine ağaç dikeceklermiş de....
Olanı koruma,yetişmiş ağaçların ölümünü seyret,sonra da iş yap;böyle yöneticilik olur mu?
Her gün sinirleniyorum bunlara itiraf ediyorum.Orman bu,korumak gerek.Yolda,hala çalı-çırpı toplayan insanlar var geçim sağlayan ve öyle çok sahipsiz hayvan var ki ormanda.
Ve yapılacak ne çok iş.
Belediyeye çok görev düşüyor,düşmesine de,makamlarda oturanlar eş-dost-akraba-partili kontenjanından seçilince ortaya da bunlar çıkıyor işte.
Eve döndüm,çayımı demledim ve o tereyağlı bazlamayı....
Olsun!
Pazartesi başlarım rejime.Hep böyle değil midir zaten?😉

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder