7 Ağustos 2017 Pazartesi

#'Her şeyin başı eğitim' diye,beylik bir lafla söze gireyim bugün.
Kalıplaşmış bu sözün üstüne sanki bir eylem yapan varmış gibi üstelik.
Memleket,bildiğiniz gibi kendi kaderini yaşayan,olacakları sessizce bekleyen bir durumda.
Bana göre,eğitim dediğinizde içine fen,matematik,sosyal bilimlerden çok önce sevgi ve saygı dersi konmalı müfredata.
İçine sevgiyi ve hayata saygısı esas alan bir sistemi getirmezseniz yetiştireceğiniz nesillerin her açıdan başarısızlığından şikayet etmeyeceksiniz.
Bu sabah,kızımla uzun uzun hayata dair konuşmalar yaptık.Bir insanın var olmasının,varlık değerinin önemi üstüne söyleştik kahve eşliğinde.
Kızıma,hayat dersi verdim de desem doğrudur.Gerçi ders almasına gerek yok biliyorum ama annelik işte.
Başımızdan geçen her şey kendimizi bulmamız için diye düşünürüm hep ve bir yerde bulunmamız,mutlaka bir neden-sonuç ilişkisini doğurur.
Kızıma,tesadüfen yolumu değiştirdiğim ve kabuğunun üstünde çırpınan kaplumbağanın kaderini nasıl değiştirdiğimi anlattım birinde;elinde kibriti gördüğüm ama yetişemeden ormanı yakan çocukların yüzünden yangından kurtaramadığım diğer kaplumbağayı anlattım diğerinde.
Tesadüflerdir biri yönlendiren ama aslında, içimizdeki hayata karşı çekim gücünün etkisidir yaşadıklarımız.
Günlerdir sincaptan söz ediyorum.Benden hiç korkmuyor,oysa kaçması gerek değil mi?
Kendinizden yaydığınız hayat enerjisidir karşıdakine verdiğiniz duygu;yani güven!
İnsana,sevmeyi ve saygıyı öğreteceksiniz önce.
Dün,bir çığlık duydum ve pencereye koştum.İki çocuğun biri bisikletten düşmüştü ve bacağına demir girmiş,etini kanatıyordu.
Çocuğun çığlığını aynı anda birçok kişi duydu aslında ama oralı bile olmadılar.
Koştum,batticonla temizledim,yarasını üfledim yanmasın diye;yara bandı koydum.
Çocuklardan birinin arkadaşını düşürdüğü için gözlerinden dökülmek üzereydi gözyaşları;diğerinin boncuk gibi süzülüyordu gözlerinden.Canı çok yanıyordu biliyorum.Başını okşadım,'Büyüyünce unutacaksın'dedim ama o yara izi geçse de can yangınını hiç unutmayacaktı biliyorum.
Kucakladım,kenara aldım,ağlamasını bitirmesini bekledim ve ikisine de çikolata verdim.Atölyeme gelmelerini ve kitap hediye edeceğimi de söyleyerek gönderdim çocukları.
Bakın,ben ne iyi biriyim' diye anlatmıyorum bunları.
Annemin bize öğrettiği sevmeyi,merhameti ve hayata saygıyı uyguluyorum yalnızca.
Herkesin yapması gereken insani bir şeylerdir bunlar.
Eğer,çocuklarımızı bunlarla büyütürsek,gelecek nesillerden korkmamamız gerekir.
Ben,bir evlat yetiştirdim annemden aldığım derslerle.Başardığıma da inanıyorum.
Peki ya sizler!
Yetiştirdiğiniz evlatlarınızdan memnun musunuz?
Onlara sevmeyi öğrettiniz mi örneğin.Yalnızca sevmeyi!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder