7 Temmuz 2019 Pazar

#Çocukken, oyuncağım olmadı değil ama azdı.Şimdiki çocuklar gibi odalar dolusu oyuncak alınmazdı çocuklara. 
Bende, kendime oyuncak yapardım, o dönemdeki her çocuk gibi. Bütün kibrit kutularını boşaltır, annemin boşalan makaralarını alır, unla suyu karıştırıp yapıştırıcı icat eder ve kendime tren yapardım örneğin.
Tabii, bunun için azar da yerdim ama ne gam! 🙂
Çiçeklerin çöplerinden bebek de yapardım boy boy. Elbiseler dikerdim parça kumaşlardan. 
Bizim zamanımızda ne lego setleri vardı ne de renk renk oyuncaklar ama bizler yaratıcıydık. Elimize tutuşturulan cep telefonları ve tabletler de yoktu, bizi eve tıkan.
Zorkun'dayım, yeğenlerim sıkılıyormuş, dedim ki : Hadi size basket potası yapalım.
Paslı bir somya yayı buldum, keserle yuvarladım.
Soğan, ucuzlamış belli ki, çuvalla almışız 😂, boşta bir soğan torbasını kestim, file yaptım ve iple demire bağladım.
Sıra geldi, ağaca montelemeye.
Tabii, ağaca zarar da vermek olmaz.
İki çiviyle, kanca yerinden ağaca çaktım.
Bir de top aldılar.
İşte, çocuklara hem spor yapıp hem de cep telefonundan uzak tutacak bir formül. 😉
Çocuklara, illa ki, çok pahalı oyuncak almaya gerek yok.
Doğanın kendi içinde zaten her türlü malzemesi var.

Biraz iş bilmek, biraz da hayal gücü yeterli.
Valla ben denedim, plastik top içinden gayet de güzel geçiyor. 😉
Dağın başında, Zorkun Yaylasında hiç fena olmadı doğrusu.
Elde malzeme vardı da, ben mi daha iyisini yapmadım, değil mi? 😂

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder