27 Temmuz 2019 Cumartesi

Hava çok sıcak.Sokaklar evlerden serin.Biraz dolaşayım istedim ve ara sokaklardan geçerek şehri izledim.
İlk gördüğüm şey,bir duvara yazılmış,çocuk tecavüzü ile ilgili,bana göre o bölgeden yükselen bir yardım çığlığıydı.
Yazı,aynı kişinin elinden çıkma.Pek rastlamam,duvara yazılmış böyle notlara.
Dikkatle,o bölgeyi araştırmak gerek.Çocukları taramalı bu konuda.
Ama canımı da sıktı doğrusu.
Yürüdüm,bir müzik sesine yöneldim.Canlı canlı şarkılar dinledim,yanıma gelen tavuklarla.Hiç de korkmuyorlardı.
Masal Parkını gezdim.Boyalarının yenilenmesi gerekiyor masal kahramanlarının.İnsanlar da çok hor kullanıyor ayrı konu.
Belediye ne yapsın bu vandallığa?
Mahallelerin içinden geçtim.Çoğu evin ışığı yanmıyordu,sokak lambalarının da öyle.

İnsanlar,ya yaylalara ya da denize kaçmış.
Ne yapsınlar,hava çok sıcak!
Çınarlı yoldan yürüdüm..Oyun parkındaki çocukları izledim uzun süre.
Suyu iyice çekilmiş çayın kıyısında,kurbağaların sesini dinledim.
Çocukluğum geldi aklıma.
Kurbağaların yanından geçince,yüzümüze çil atacağı söylenerek ne çok korkutmuşlardı bizi.
Ağlamışlığım bile vardır.
Çocukluk işte.
Bu suyun,bu kadar çekilmesi HES'ler yüzünden olabilir mi,araştırmak gerek.
Milletvekili,sanki iyi bir şey yapıyormuş gibi konuşuyordu bu HES'ler konusunda.
Bir şehirde,su yoksa,hayat yoktur.
O sudan beslenen canlıların hayatı risk altındadır.
Tabii,o kafalar bunu nerden kavrayacak da,suyu özgür bırakacak?
Her şehir,gecenin karanlığında temiz görünür çünkü;karanlık bütün kirleri kapatır ama gün başlayınca görünür,ne kadar temiz olduğu.
Göreceğiz bakalım yarın!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder