31 Temmuz 2019 Çarşamba

#Sizi bilmem ama ben,ülkemizdeki hukuka güvenmiyorum.
Oysa,eskiden en güvenilir kurumların başında ordu,sonra da hukuk gelirdi.
Peki,beni böyle düşünmeye iten şey neydi?
Ülkemizde,doğru giden şeyi mumla arıyoruz artık.Kadına şiddet,çocuğa tecavüz,trafik terörü,öteki,beriki derken hukukun verdiği kararlara baktığımızda,ya bu hakim ve savcılarda bir sorun var ya da bunları mezun eden hukuk fakültelerinde.
İstanbul-Pendik'te,hamile bir kadının olduğu arabaya saldıran iki insanımsı şey mahkemece serbest bırakıldı.
Seydioğlu Baklavalarının sahibi Hasan ve Hüseyin Sel bu şeylerin adı.
Pişman olmuşlar da,ülke dışına çıkmayacak güveni vermişler de...
eeee
O zaman,önüne her gelen,aklına estiği gibi davransın,sonra da pişman olsun ve serbest kalsın.
Yok mu bunun hukukta bir karşılığı?
Karakolda,tokalaşarak karşılanırlarsa,çok bile kaldılar içerde.
Çıkarken kırmızı halı serdiler mi acaba?
Hakim,bir de 'Elinize sağlık,bir dahakine yine bekleriz,ben burdayım hukuku temsili olarak 'demiş midir?
Ya da,çiçeklerle,konfetilerle karşıladılar mı acaba bu şeyleri?
7 aylık,hamile kadına zarar verememişler fiziksel olarak ama çıkışta,bir hayvanı kurban vermişler bunlara.
Hiç utanmanız yok değil mi?
Ar damarı çatlamış bunların.Sırıta sırıta çıktıklarına göre.
Bunların ailelerinde de iş yokmuş.Başınız önünüzde ,utana sıkıla topluma bakacağınıza,ayaklarının dibinde koyun kesiyorlar şov yaparak.
Madem,hukuk bunlara cezayı vermedi,ben İstanbulluların yerinde olsam,bunların iş yerinden asla tatlı almam.
Batsın,reziller!
Baklava olayı,bana yıllar önce canı çekti diye Antep'in ünlü baklavacısı Güllüoğlu'ndan baklava çalan o dört çocuğu anımsattı.
Ne oldu o çocuklara bilen var mı?
Altı üstü,birkaç dilim baklava aldılar.Suçun büyüklüğüne bakar mısınız?
Camı kırmışlar da,fıstıkları almışlar da.....
Çocuk yahu,aldılarsa ne olmuş?
O çocukların,yaşadığı işkenceleri anlatışlarını izledim,insanlığımdan utandım.
Çocukları savunan avukatın babası da meğer Güllüoğlu'nun avukatıymış.
Gariban olmak böyle bir şeydir.Kediye ciğeri emanet etmek.
O polisleri,o avukatı,o kararı veren hakimleri düşünüyorum da.....
İçimden geçenleri dışa vurmak istemiyorum.
Artık damgalı olan çocuklar,karartılan gelecekleri.
Sabıkalı olduktan sonra nasıl yaşadı,yaşıyor bu çocuklar?
Hele birinin dramını okudukça kalbim sıkıştı.
Ali Avcı.Önce trafik kazası geçiriyor.Annesini,babasını,eşini,kız kardeşini,kızını ve abisinin oğlunu kaybetmiş ve şimdi zorlukla yürüyor.
Olayı savunanlar,fıstıklar en değerli fıstıktı,birkaç adet değil,birkaç tepsi baklava çaldılar;olaya hüküm veren Yargıtay hakimi,vicdanım pek de rahat değil'derken,çalınan dört çocuğun hayatı,birkaç kilo fıstık etmemiş belli ki.
İşte,iki baklava olayı.
Biri,parayı bulan,yaptığı şey yanına kâr kalan,sırtı sıvazlanarak gönderilen iki şey,diğeri masum dört çocuk.
Siz olsanız,bu ülkede hukuka güvenir misiniz?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder