#Çocukken,dükkanımızda bir tabela vardı,gerçi;şimdi de görüyorum ama pek de kıymeti kalmadı o sözün sanırım.
Diyordu ki:
-En güzel ziyaret en kısa olandır.Bu sözü,benim atölyeme de asmalıyım aslında çünkü;gelen,yerini rahat bulup gitmek bilmiyor. ;)
Kısa olan,her zaman iyi midir bilmiyorum ama söz konusu tatil olunca,sanırım öyle en kısa tanımı pek uymuyor.
İki gün izin aldım ve yaylaya kaçtım ama yetmedi elbette.
Ekmek parası,mecbur dönülecek. ;)
Bir daha yaylaya gidene kadar,annemin mis kokulu zambakları çoktan ömrünü tamamlar.
Kapıdan çıkmadan son dem diyerek koklaya koklaya geldim.
Mümkün olsaydı,bu kokuyu saklayıp,bütün insanların üstüne serpmek isterdim.
Hayat,çiçeklerle,kokularla,iyilikle,güzellikle anlamlı çünkü.
Eve geldim,haberlere baktım ki,yine mi yahu!
İki eşek kadar erkek,üstelikte ünlü bir tatlıcının sahibiymiş,hamile bir kadının da olduğu arabanın üstünde tepinmiyor mu?
Lanet olasıcalar!

Keyfimi bir anda kaçırdılar ama
Neyse....
Nefesimde hala zambak kokusu var.
Ben,iyilik ve güzellikle biraz daha romantik takılayım da,nasıl olsa dünya gerçekleriyle yüzleşmeye yakındır düşmemiz.😏