Aktivistler...
Birkaç haber okudum. Biraz da eleştiri olsun şu aktivistlere.
Protest duruş önemlidir ve savunduğunuz her neyse sonuna kadar gitmelisiniz.
Çark etmek olmaz.
Aktivist,dilimize Fransızca 'dan yerleşmiş, sıkça kullanılan bir sözcük ve eylem yapan insanları tanımlıyor.
Elbette, sorun olarak gördüğünüz her şeyi eleştirebilir, sokağa çıkar, eylem yapabilirsiniz ama bunu vandallık boyutuna getirmek, ortalığı yakıp yıkmak, ortak kullanım alanlarına zarar vermek şeklinde olamaz.
Fransa'nın başkenti Paris' te, Uluslararası Otomobil Fuarı'nda, Ferrari başta olmak üzere, lüks segmentteki kırmızı otomobillere siyah boya atıp, ellerini tutkallayıp, kendilerini arabaya yapıştırmış aktivistler.
Almanya' da, ünlü izlenimci (Empresyonist) ressam Monet'in Les Meules tablosuna patates püresi atmış aktivistler.
Saçmalık ötesi iki eylem bu.
Neyi eleştiriyorsunuz, amacınız ne bir sanat eseri ya da bir üretime zarar vermeye çalışarak?
Neyse ki, galerilerde, böyle önemli eserler koruma altına alınıyor da, zarar görmüyor.
Ama niyet önemli elbette.
Ya tablo zarar görseydi?.
Bu dünyaya, sanata bir iz bırakmış Monet bir daha gelir mi, o tablo bir daha yapılır mı?
Eylem yapmanın da bir çizgisi var.
Ferrarilere o boyayı attınız da ne oldu?
Yüzlerce işçinin emeği var o arabalarda.
Yaptığınız eylem, bir işe yaramalı.
Ben de, onaylamadığım birçok şeyi eleştiriyorum, protesto da ediyorum ama elime bir parke taşı alıp camı çerçeveyi aşağıya indirmiyorum, bankomatlara zarar vermiyorum, herhangi bir şeyi kırıp dökmüyorum.
Vandallıktır bunun adı.
Dilim var konuşacak, kalemim var yazacak.
Kitlesel bir protestoya da katılırım ama bir şeylere zarar vermek olamaz.
Vatandaşın parası, milli servet, sanatsal bir değer olan her şeyi kapsar bu.
Bu nedenle, Fransa ve Almanya'daki, aktivistlik adına yapılmış bu eylemleri onaylamıyorum ve kınıyorum.
Eleştirmeye, eyleme Evet;
Vandallığa hayır!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder