13 Ekim 2022 Perşembe

 Deprem....

Deprem deyince, bir şeyin beklenmedik oluşumu akla geliyor.
Beklenmedik!
Bilim insanları, yıllardır ekranlarda bağırıyor 'İstanbul' da, en az 7 şiddetinde deprem olacak. Avrupa yakasında hasar daha büyük bekleniyor, İzmir'in altı bataklık,Kuzey Anadolu Fay Hattı, kollar dağılıyor... '
Anlatıyor, uyarıyor, önlem alınması gerekiyor diye bağırıyorlar.
Peki ya bu bölge?
Yani, Osmaniye, Adana, Kahramanmaraş Gaziantep....
Bir haftadır, depremler oluyor burda.
Önceki gün 5.1, bu gece saat 2.04' de 3.9.
Bu depremler artçı mı, öncü mü kim söyleyecek bize?
Japonya'daki 7 şiddetinde deprem oluyor, insanlar yerine oturup depremin geçmesini bekliyor.
Neden böyle oluyor?
Çünkü ; Japonya, bir adalar ülkesi ve sürekli depremle yaşadıkları için çelik konstrüksiyonlu, depremde yıkılmayan, sağlam binalar dikiyorlar.
Koskoca gökdelenlerin duvarındaki tablo yerinden oynamıyorsa, bu insanlar, bu işi teknik açıdan çözmüş demektir.
Depremler, doğal afetlerdir evet ve deprem anı bilinemez ama Jeoloji denen yer bilimi, yerin binlerce km. altındaki fay kırığını, enerji birikmesini ve o enerjinin bir gün boşalıp, yaklaşık değerdeki şiddetini ve deprem olacağını biliyor.
Bilim sana 'Önlem al, çürük binaları yık, gerekli yerde şehri taşı ve sağlam binalar yap' diyor mu?
Peki, sen ne yapıyorsun?
Ülkenin dağı taşı, denizi, ormanı betona boğuldu, bina d-oldu!
Denizi doldurup, Rize' de yapılan Şehir Hastanesi örneğin...
Yalova depreminde, deniz doldurularak yapılan binalara ne olmuştu?
Deniz manzarası olsun diye satın alınan o yazlıklar, içindeki insanlarla denize gömülmüştü.
Hiçbir şey, bu ülkenin insanına ders olmuyor.
Birilerinin rant hırsı uğruna, insan canı feda edilemez ama ediliyor!
Neden, Japonya, deprem anında yerinde oturuyorken, bizler 5.1 depremde, hatta dün gece panik halinde fırlıyoruz?
Çünkü ; çürük binalarda oturuyoruz.
Oturduğumuz evler yorgun, miadını doldurmuş, yapılar.
Yenisine mi geçsek diyemiyorsunuz çünkü ; inşaat sektöründeki malzemeden çalma, kalitesiz ve dayanıksız evleri gördükçe, insan daha çok korkuyor.
Çok katlı bir inşaat görmüştüm örneğin, taban ve tavan arasındaki eğim farkını.
İnşaat Mühendisleri, işinin ehli mühendis değil, projeyi çizen mimar ehil değil.
Bunların yaptığı binalara güvenilir mi?
Yıllarca, buğday, mısır ekili tarlaların fotoğrafını çektiğim tarım arazisinde blok apartmanlar yükseliyor şimdi.
O bloklara ruhsat iznini veren, inşaatı yapan, içinde oturan herkes, olası bir depremde, binlerce yıldır tarıma alışmış bir alana bina dikmenin de, oturmanın da faturasını ödeyecek.
Belediyeyi arıyorum 'Deprem birimi, evimi kontrol ettireceğim ekip, depreme hazırlık eğitimi, vatandaşı bilinçlendirme var mı? diye.
YOKMUŞ!
Allaha emanet yaşıyoruz anlayacağınız.
3.9' da yerimizden fırlıyor, korkuyla yaşıyoruz.
Camileri, gül suyuyla yıkamaya ayırdıkları mesaiyi, depreme hazırlık nedir, ne yapabiliriz diye de yorsalar, belki, olası bir depremde birkaç can kurtulur.
Deprem saati , belki önceden bilinemez ama sen evini sağlam yaparsan
KORKMAZSIN!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder