29 Temmuz 2014 Salı

Her ne kadar bayramın ikinci günüyse de......
Cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaşsa da.....
Başbakanın,sanki çok fotojenikmiş gibi,adaylık için çektirdiği vesikalıkla basında boy gösterse de....
-Laf aramızda, cidden böyle bir erkeğin hayatında olması bir kadın için en vahim durum olsa gerek. 
Bunları şimdilik öteleyelim ve ekranda gözüme takılan yemek programlarına bir bakalım.
Günlerdir fırının başında ,bizim aşirete yemek yetiştirme çabasında olunca,haliyle daha bir önem kazanıyor bu programlar. 
Arda'nın Mutfağı Tv8 ve Özgür Şef-Kanaltürk......
Öncelikle,en iyi aşçılar neden Bolu'dan çıkar bilmiyorum ama bu iki erkek aşçının elinden kabuklu ceviz bile yenmez emin olun. 
Bir de işletmecilermiş üstelik.Hatta,Issız Adam filmi bu mekanda çekilmiş.
Bunların elinden yemek yiyenlerin vay haline! 
Neden mi bu kadar acımasız yazıyorum?
Bir kere,her ikisinde de hijyen diye bir kavram yok.Önlerine bağladıkları beze yumurta da kırsalar ellerini siliyorlar,tavuk kesseler de.
Browni yapıyor kesme tahtasının üstünde,az sonra aynı tahta da et doğruyor.
Bunlara,kesme tahtalarında,özellikle et kestikten sonra bir işlem yapılmayacağını öğreten olmamış sanırım.
Bakteri üremesi diye bir şey var ya! 
Ve aynı bıçakla soğan da doğruyorlar,pasta da kesiyorlar.
Yuh! Diyorum,başka da bir şey demiyorum. 
Ama en çok ellerini hiç yıkamamalarına şaşırıyorum.Nasıl aşçı bunlar Allah aşkına?
Bir yemek yaparken on kez elinizi yıkarsınız çünkü eliniz ete de bulaşır,soğana da.
Kokuları bulaşıyor elinize her şeyden önce.Hiç yıkamadan olur mu?
Böyle yemek yapma hiç görmedim inanın.
Finali daha da vahim.Elbette bir yemeğin sunumu çok önemli.Ama bir füzyon mutfağı saçmalığı tutturmuşlar,ıspanağı,kremaya bulayarak yemek pişirdiklerini sanıyorlar.Nerde,bizim o güzelim Hünkar beğendimiz,sarmısaklı mantımız,içli köftemiz.....
Eski usul yemek yapmanın suyu mu çıktı da,abuk subuk şeyleri karıştırıp tat elde etmeye çalışıyorlar anlamadım ki? 
Otu,çöpü de harmanladılar mı,alın size yemek programları.
Bir de,bonfileyi eline alıp,''Hepimizin elinde olan malzemelerle yemek yapıyoruz.''kısmı var ki,işte ona hiç girmiyorum.
Allah aşkına,asgari ücretin 846 lira olduğu bir ülkede,kaç ailenin evinde bonfile girer?Bonfileyi bırakın,kemiği bile giremez.
Milletle dalga geçiyorlar.

Neyse.....
En iyisi,ben fırının başına gideyim de,bizim şu bilindik Tavuk Döner'i yapayım.Şöyle,mis gibi tereyağını da kızdırayım.Yanına bir de ayran.Bir de salata.
E,daha ne olsun? 

Füzyon mutfağıymış...
Sizin olsun o mutfak.Bizim misler gibi yemeklerimiz var.Bugüne kadar ölen de olmadığına göre yemeklerimden,Bolulu aşçılarla aşık atabilir miyim acaba? 
Şaka şaka,asla böyle iddialı olamam.
Kararınca diyelim. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder