18 Ekim 2018 Perşembe

#Atölyeyi yeni döneme hazırlıyorum.Kurs da başlayacak eş zamanlı.
Çok yorucu bir tempodayım bugünlerde.Bir yandan Kars'a gidecek eşyaları toparlamak,bir yandan kolileri hazırlamak cidden telaşlı bir enerji istiyor.
İyi de oldu,kendi yeteneksizliğimi de keşfettim bu sayede. 
Bütün kıyafetleri yeniden yıkadım,ütüledim.Etiketleri üstünde olduğu için üretim kimyasalları çocukların tenine değsin istemedim.
Birkaç pantolonun bacakları yapılmamıştı.Terziye göndermeye vaktim de yok.Aldım iğne,ipliği elime.
Allah ne verdiyse diye giriştim.Fena da olmadı hani ama benden terzi olur mu;işte orası muallakta!
Çiziktirdiğim kıyafet tasarımlarını hayata geçirmek için sanki bu terziliği kıvırmam gerekecek;sanki! 
Hiç esprili bir insan değilim ama çocuklara bazen muzipliğim tutuyor.
Bakın,bugün ne oldu?
Evimin karşısı okul.Çocuklar okula giderken,atölyemin kapısı açıldı,iki öğrenci.
Aramızda geçen diyalog:
-Teyze;siz dergi satıyordunuz değil mi?
-Bana teyze demeleri normal,torunum bile olabilirlerdi. 
-Satmıyorum.
Dudakları büzüldü.
-Ama siz geçen yıl dergi vermiştiniz.
-Satmıyorum dedim,dergi yok demedim ki! 
Yüzleri ışıdı birden.
Her yıl,iki ayda bir,bankadan çocuklara yönelik dergi alıyorum.Sağolsunlar hiç esirgemiyorlar dergileri benden.
Önce kendim okuyorum elbette.Kazık kadar olsak da,hala öğrenecek ne çok şey var değil mi? 
İki yıldır,atölyemin önünden geçen bütün çocuklara dağıtıyorum dergileri.
Dergi okuma alışkanlığı kazanmalarını sağladım,seviniyorum.
Merakla yeni sayılarını bekliyorlar,bu da çok güzel.
-Teyze,derginin yeni sayıları geldi mi?diyen dalıyor atölyeme.
Çocuklardaki bu ilgiyi görmek müthiş güzel bir duygu.
Bu arada;dergiler çocuklara hediye.
Satılması fikrine nerden kapıldılarsa artık?
Yeter ki okusun çocuklar.Hiç üşenmem böyle işlere.
Çocuklar mutlu,ben yorgun ve mutlu. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder