Fırına, ince tırnak ekmek verdim, bol susamlı. Keyifli bir pazar kahvaltısı yapmak amacım;ne de olsa kızım yanımda.
Şehri dolaşıyorum ekmeği beklerken, içinden hayatlar geçmiş, şimdi yıkık, viran ve yalnız evlerin hüznünü fotoğraflıyorum üzüntüyle.
Balkonunda, kim bilir kimler iz bıraktı?
Kimler mutlu günler geçirdi, kimler hüzne boğuldu acaba?
Hepimizin evi, ana evi, ta ki, ömür bitip çocuklar dağılana kadar.
Herkes, kendi hayatına düşünce evler de kimsesizleşiyor böyle.
Elimde bir yetki olsaydı, bu evleri koruma altına alır ve insanların soluklanacağı mekanlara dönüştürürdüm.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder