17 Nisan 2022 Pazar

 Argo sözcükleri kullanmayan yoktur sanırım?

Sokak jargonu denen şeyleri de kullanan çok.
Sıradan vatandaş, günü küfürle açıp, küfürle kapatıyor ki, bu hiç onaylanacak bir şey değil ama kültürel yozlaşmanın sonucu diye düşünüyorum; şahsi fikrim.
Hani, eğitimli, mürekkep yalamış insan da sokak ağzıyla konuşur mu?
Peki, ya bu devleti temsil eden bir bakansa!
Böyle insanları gördüğümde, ülkemdeki sosyokültürel yapı, eğitimle geçen uzun yıllar, aileden geçen nitelikli genler falan 'Boşuna boşuna' diyorum.
Ergen gençlerin, bir dönem dilinde çok vardı şu 'Bu da sana kapak olsun' sözü.
İlk duyduğumda, inanın anlamamıştım.
Kapak olmak neydi?
Hani,' sana ders olsun' demenin bir yolu muydu?
Doğrudan, doğru sözcükler dururken, argoya kaçmanın kişiye kazandırdığı şey nedir?
Kahramanmaraş' ın acar Bakanı Vahit Kirişçi.
Gelmiş geçmiş en başarılı! Tarım Bakanı Bekir Pakdemirli ' nin yerine atanan bakan oluyor kendisi.
Geldiğinden bu yana, tarım adına ne yaptı, gören, bilen, duyan olmasa da..
Bursa' da, bir toplantıya katılmış ve ülkedeki tarıma uzaydan bakarak konuşmuş, konuşmuş.
Ve demiş ki: ' Ayçiçek konuşuldu, kısacık sürdü, unutuldu. Çünkü....
Algı operasyonu yapanlar var ya!
Şimdi de, şeker için aynı şeyleri söylüyorlar. Raflarda, stoklarda, üretimimizde şeker var. Bu da size kapak olsun.'
Daha ne kadar utanacağız ve bu yalanlarla bizi daha ne kadar aptal yerine koyacaklar acaba?
En son ne zaman market raflarında şekeri görmüştünüz?
Haftalardır, bütün büyük marketler zincirinde 5 kg.' lık şeker yok.
Ne oldu o raflardaki şekerlere?
Buhar olup uçmadı ya?
Stoklarda var olduğu söyleyen şeker, ne hikmetse market raflarına düşmüyor.
Sahi!
Biz, bir zamanlar şeker pancarı yetiştiriyor, sonra da bunları kendi fabrikalarımızda işliyorduk değil mi?
Ne oldu o fabrikalara?
Peki, ya pancar üreten çiftçi!
Senin tarımına, ta Amerika' dan kota koyduranlar olursa, ülke olarak seni böyle kendilerine bağımlı kılar ve seni de böyle nazik yerlerinin üstüne oturturlar.
Hayır!
Konuştuklarını okuyorum da....
Biz, üreten bir ülkeymişiz. Ürettiklerimizle, 82 milyona yetişmekle kalmayıp, misafir ettiğimiz! 5 milyon Suriyeli ve gelen 50 milyon turiste de yetişiyormuşuz
Bitmedi!
Aslında, gönül istermiş ki, bunca yeterin fazlasını ihraç da edelim ama heyhat!
Bizim, tarım yapacak yeterli toprağımız yokmuş. '
Nasıl yani?
Bizim tarım arazilerimize ne oldu?
Hani, bir zamanlar, tarımda kendi kendine yeten 7 ülkeden biriydik ya!
AKP' nin iktidara geldiği 2002 yılından bu yana, 2004-2020 arasında işlenen 23 milyon 812 bin 992 hektar tarım arazisinin, 4 milyon 240 bin 115 hektar azalarak 19 milyon 572 bin 877 hektara düştüğünü biliyor muydunuz?
Azalış oranı yüzde 18.
Acar Tarım Bakanı, 5 milyon Suriyeliyi beslemekle övünürken, kendi vatandaşı çöpten çürük yiyecek topluyor.
Çiftçinin belini kır, toprağından vazgeçir, zam üstüne zam yap, sonra da, hiç yüzün kızarmadan konuş, öyle mi?
Koskoca bakan, fahiş fiyatlı Ayçiçek Yağı ve bulunmayan şeker için, ergen ağzıyla ' Bu da size kapak olsun' dedi, düşünebiliyor musunuz?
Bunların, memlekete bir hayrı dokunacağını hala düşünen var mı?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder