#Bugün Pazar...
En sevdiğim gün. 

Hayatın Nisan döngüsü, bu bölgenin en güzel mevsimidir.
Evimin sokağı, mis gibi portakal, limon ve turunç çiçeklerinin kokusuyla dolu.
Tam da yaşanacak mevsim. Havalar ısınıyor, kalın kışlıklardan ve soğuktan ve üşümekten kurtuluyoruz.
Kısa süreli bir döngü olacak elbette.
Az sonra, cehennem sıcaklarına düşeceğiz ama hayat bu, her mevsim, her yerde farklı duygular uyandıracak bize.
Sabah, sıcak ekmek almaya çıktım çiçek kokularının arasından yürüyerek.
Küçücük bir çatlaktan hayat bulan çiçeği gördüm.
Ne mucize bir şey, bir tohumdan böylesine çoğalmak.
Geçtim, adamın biri sokağa tükürüyor.
İçimden elbette, dışımdan söylersem sonucu kötü olacak bir bakış attım adam figürlü şeye fırına yöneldim.
Epeydir, beni çok sinirlendiren bir konudur, bu bankanın restorasyonunda yapılanlar.
Çocuktum, hatta yakın zamana kadar bu gördüğünüz alanda, küçücük bir bahçede rengarenk güller ve hemen köşede çok yaşlı bir asma vardı,dalları binaya uzanan.
Nasıl olduysa, hangi vandala emanet edildiyse bu bina, önce güller yok oldu, sonra da asma.
Koştum ama yetişemedim, çoktan yok edilmişti hepsi.
Köşede, bir adam gördüm, anladım ki, bu işten sorumlu.
Ankara'dan gelen ve bu projenin sorumlusu biriymiş.
Neden dedim bu asmayı kestiniz, ne için yani?
Bu daracık alana üç tane araba park edeceksiniz diye bu yapılır mı?
Ankara'daki adamın ruhu, bu bölgenin çiçeklerini anlar mı?
En iyi bildikleri şey, olanı korumak yerine yakıp yıkmak ve ortaya öyle ucube görüntüler koymak.
O şahıs bana aynen şunu söylemişti : Size söz veriyorum, inşaat bitince, bu köşeye bir asma dikeceğim.
İnşaat bitti, paralarını aldılar ve çekip gittiler.
Bu binanın ne zaman önünden geçsem, çocukluğumun güllerini ve o asmayı görürüm.
Çiftçi dostu bir bankaydı değil mi bu, daha elindeki üç- beş çiçeğe sahip çıkamayan.
Geçiniz!
Peki, burası ne işe yarıyor, sahiden de amaca hizmet ediyor mu, çiçeklerin yok olmasına değdiği mi?
Trafik rezalet, zaten daracık bir sokak, ev sahiplerinin arabaları da park edince ortaya yaya ve araç trafiğini tehlikeye sokan bir manzara çıkıyor.
Kim kazandı, kim kaybetti bu durumda?
Vandalsınız, öngörüsüzsünüz, para için bunları yapacak kadar da kötüsünüz.
Öyküyü siz yazdınız, ben değil.
Ekmeği aldım, ucundan tırtıklayarak eve geldim.
Çiçek kokuları, arıların telaşı, baharın müjdesi...
Bir pazar sabahına günaydın. 

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder