#Türk toplumu, yazılı yazısız kuralları, gelenekleri olan bir toplum.
Adabı Muaşeret kuralları var ,kitaplarda yazan ,ailemizden öğrendiğimiz.
'İnsan, gördüğünü işler 'diye bir söz var biliyorsunuz. Soy geçmişimizde nezaket, incelik, kibarlık, düşüncelilik varsa, hem kendimize uyguluyor hem de çocuklarımıza öğretiyoruz.
Benim, en iyi öğretmenim Annemdi elbette. Hayata dair birçok şeyi Annemden öğrendim.
'Bir yere eli boş gidilmez asla ' derdi örneğin.
Küçük de olsa ,elin dolu gideceksin. 'O insanların buna gereksinmesi olduğu için değil 'diye de eklerdi, 'İnceliktir bu.'
Annemden öğrendiğim her şeyi, kızıma da aktardım.
Çok iyidir bu konuda, gururla söyleyebilirim.
Çocuk yetiştirmede en büyük rol Annelerindir.
AKP'nin danışmanları, sözcüleri, grup başkanvekilleri falan...
Bu ülkenin kültürüyle yoğurulmuş, aynı terbiyeyi almış, aynı gelenekleriyle büyümüş insanlarıyız.
Mahir Ünal...
İki gündür, bir öğrenci evine yaptığı ziyaretle gündemde.
Öğrenciler, başta bir şeylerden şikayet etmişler. Edilmeyecek gibi mi ayrı konu?
Sıra gelmiş yemeğe....
Öğrenci evinde ne olur? Makarna, yumurta ,tost, menemen.
Mahir Ünal da, öğrencilerle sofraya oturmuş ve bakmış ki;
O da ne?
Menemen'de sucuk var.
Hiç olur mu?
Öğrenci evinde sucuk varsa, o evde yoksulluktan şikayet edilebilir mi?
Ve buyurmuş:' Menemenin içine sucuk katmışlar. Bunlar, az önce şikayet etmiyor muydu?'
Çok ayıp etmiş öğrenciler.
Sucuk yemek ne haddinize?
Size layık değildir sucuk yemek. Makarna, neyinize yetmiyor, değil mi?
Bir öğrenci evine ,hadi iftara gittiniz.
Gittiğiniz ev, üç-beş öğrencinin tuttuğu ,zar zor geçinilen ve karın tokluğuyla eğitim alınan bir ev nihayetinde.
Bu eve, AKP' nin grup başkanvekili olarak gidiyorsunuz.
Giderken, ne götürdünüz sayın Ünal?
Eli boş gidilmeyeceğini öğrenmiş olmalısınız değil mi?
Hani, orası öğrenci evi ya!
Hani, ziyaretten önce markete gidip, o çocuklara et, süt, peynir, meyve-sebze, sucuk, ekmek gibi temel gıdaları aldınız diye düşünüyorum.
Hani, eliniz kolunuz dolu dolu gittiniz !
Bizim geleneklerimizde, evimize bir misafir geleceği zaman ,olmayanı oldurur ve başımızı yere eğmemek için elimizden gelmeyeni bile misafirin önüne çıkarırız.
İsteriz ki; misafirimiz bizi refah içinde görsün, iyi ağırlayalım .
Bu çocuklar da, evlerine gelen misafire ,ellerinden gelenin fazlasını yapmaya çalışmışlar.
Kibar olan kim?
Menemen'e sucuk koyan gençler mi, Menemen'de sucuk var, vay sen misin şikayet eden diyen mi?
Nasıl bir döneme denk geldik böyle?
Her gün, saçma sapan bir durumla karşılaşıyor ve utanıyoruz.
Bunları yetiştiren de Anne, bizleri yetiştiren de.
Bir yerde, bir sapma var ama....
Geleneklerimiz, adabı muaşeret kuralları önemlidir.
Siz bileceksiniz ki, çocuğunuza da öğretesiniz.
Nesiller, böyle böyle ya iyileşir ,ya çözülür!'
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder