10 Nisan 2022 Pazar

 Bugün Pazar...

En sevdiğim gün. ❤️
Ve insan ilişkileri üzerine...
Dün, ilişkileri konuştuk.
İlişki, çok önemli.
İnsan, ailesini seçemiyor ama eşini, arkadaşını, çevresindeki insanları seçebilir.
'Eşini iyi seç' derler.
Kavun mu ki, koklayarak seçesiniz?
Kaldı ki; hayatın içinde, yaşamadan öğrenmek mümkün mü bir insanın eğriliğini doğruluğunu?
İnsan bu, bir yerde bozuluyor.
Ama biz toplum olarak, mantık yerine duygularımızla hareket ettiğimiz için, çoğu evliliğin başarısız olmasının altında, süreci iyi analiz etmeden, evlilik cüzdanını çabucak almak yatar.
Bir süre yaşamak gerekir bir insanı.
Bir insanı tanımak mümkün değil.
Bunu, bilim bile çözememiş henüz, insan mı bir kadını ve erkeği çözecek?
Yalnızca,olabildiğince tanırsınız.
Ama şunu yapmak çok önemli elbette:
Burdan, yeni gençlere, evlenmeyi kafasına koyanlara tavsiye olsun.
Denklik dediğimiz şeyi asla yabana atmamak gerek.
Nedir bu denklik?
Dün, akşam yemeğinde, şu şarkı başladı :
Cem Karaca - Tamirci Çırağı.
Çok da sevdiğim bir toplumsal örnek şarkısıdır ayrı konu.
Sabahtan akşama, tamircide, üstü başı yağlı tulumla ekmek peşinde koşan biri, tamirhaneden giren lüks arabalı, kırmızı ojeli kadına aşık olabilir ama asla denk olamaz.
Kod farkı, kültür farkı, eğitim farkı, sosyo kültürel doku, yetiştiği aile, çevre ve para!
İşte bunlardır denklik!
Öbür türlüsü, yalnızca romanlarda olur çünkü.
Bir yere kadardır aşk-meşk işleri.
Hayatın somut gerçekleriyle yüzleşmeye başladığınızda, ilişkide çözülme de başlar.
Yanınızdaki insandan, tarzından, üslubundan, konuştuklarından, davranışlarından, utanmayaksınız.
Yani; 'Bu adam ya da bu kadın, birbirinden ne buldu acaba?' dedirtmeyeceksiniz.
Hani; Ataların, en bilge sözlerindendir : Davul bile dengi denginedir.
İki davul, birbiriyle uyumlu çalar, tek sestir ancak, bateri de bir davuldur ve aksamlarıyla çok seslilik yaratır.
Böyle düşünmek gerekir hayatı da.
Evliliği, kadın bazında almamak gerek.
Erkek de, aynı hata-lara düşüyor.
İnsan, neden evlenir?
Sevdiği kişiyle aynı çatı altında yaşamak, yasal çerçevede üremek, çoğalmak, soyun devamı gibi birçok nedeni var elbette.
Evlendiğiniz kadını seçerken neyi düşünüyorsunuz?
Tabii, bu yazı, severek evlenenleri kapsıyor, zorla evlendirilen, evlendiği insanı, ilk gecede görenleri değil, o ayrı bir vak'a.
İlk yapılan hata, güzel olması. Yüzüne, kaşına gözüne bakarak, aldanma sürecini başlatıyorsunuz.
Eğitimi, yetişme biçimi, aile yapısı, cehaleti ya da iş bilmesine bakıyor musunuz?
Bir kadının güzelliği de bir yere kadar.
Kafası nasıl çalışıyor hiç dikkat bile etmiyorsunuz.
Hayat felsefesi var mı, bir duruşu, bir bakışı...
Varsa yoksa, güzel bir beden.
Ya sonrası?
Alışkanlıklar başladığında, hayat rutine girdiğinde, çözülme süreci de başlıyor.
Bunu, yalnızca ben söylemiyorum. Çevrenize bakın, evli çiftlerde ne görüyorsunuz?
Hırgür, kavga dövüş, 'Ama evlenmeden önce, sen böyle değildin, ama sen çok değiştin' falan filan...
Aslında, insanın özü hep ordaydı da, sen görmedin, olay bu.
İnsan, kavun değil, koklayarak alamazsın ama biraz da belirti verir aslında.
O belirtiyi görmezden gelirsen, başına gelecekleri de yaşayacaksın demektir.
En iyisi, evlenmeyin.
Kim mutlu olmuş ki, gören, duyan var mı?
Duygularınızı, bir kenara atın.
Mantık, sizi her yere götürür. 🙂
İyi Pazarlar. ❤️

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder