15 Kasım 2015 Pazar

#Sabahın seherinde hiç serçeleri izlediniz mi?
Bahçeli evleri yok ettiklerinden serçeler konacak ağaç bulamıyor artık.Böylece şakımalarını da pek duyamıyorsunuz.
Neyse ki,hala şanslılar çünkü hala yok edilmemiş bir bahçeli evleri var burda.
Her sabah,balkondaki saksılara ekmek kırıntıları koyuyoruz.Serçeler,Pavlov'un şartlı refleksi gibi,sabah altıda balkon demirine geliyorlar ve bağırıyorlar ekmek nerde kaldı diye?
Onlar bize,biz onlara alıştık elbette.
Sabah yedide çok acıkıyorlar belli ki ve birbirlerine giriyorlar önce ama sonra önceliği yavru serçelere bırakıp,kenarda bekliyorlar sıranın onlara gelmesini.
Her sabah bu görüntülerle kahvaltımı yapıyorum.Nasıl bir hiyerarşi yaşıyorlarsa;bir hayvanlara bakıyorum,bir de biz insanlara saygısızlık,sevgisizlik,hırs ve öfkenin kurbanıyız çoğumuz.
Hep derim 'hayvanlar kadar olamıyoruz'diye.
Birden,serçelerden daha iri bir kuş kondu saksıya.Kuyruğunun altı sarı renkte,başı da simsiyah.Tuhaf da bir ötmesi var.
Türünü bilmiyorum ama cüssesine baksanız,serçelerin hakimi olur ancak,duruyor,bakıyor ki serçeler ekmeği yiyor,bir kenarda bekliyor o da.
Hayvanların dünyası çok başka.İnsanların,çok ders alması gerekiyor onlardan.
Bizlere birikim yapmayı Karınca ile Cırcır Böceğinin öyküsünü anlatarak öğretmeye çalışırlar büyüklerimiz.
Peki,serçe deyip geçtiğimiz hayvanların kış için nasıl yemek biriktirdiğini hiç gördünüz mü?
Bakın,serçeler ne yapıyor kış için:
Buldukları her yiyecek kırıntısını,ağaçların kabuklarının yukarı bakan ayrılmış kısmının içine gagalarıyla sıkıştırıyorlar.
Nerdeyse,her ağaçta bu kırıntılar depolanıyor.Zalim insanoğlu onları aç bıraktığında da,stoklarındakileri yiyorlar.
Çok akıllılar,çok.
Paylaşmak hayatın her alanında yapılması gereken.
Sahi!
Siz,ekmeğinizi en son ne zaman biriyle bölüşmüştünüz?
Anımsıyor musunuz?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder