3 Temmuz 2017 Pazartesi

#Bazı şehirlerde sıcaktan dolayı izin verildi çalışanlara.
Herkes bu kadar şanslı olmuyor örneğin.
Uzun zamandır semt pazarına gitmiyordum.Bugün,tam da öğlen sıcağında derdim neyse,gideyim dedim.
Sıcağın insana yansımasını pazarcılarda izledim.
O tentelerin altında,bütün beden ter içinde,üstleri ıslak ve yukardan gelen güneşin ışığı,alttan vuran sıcaklıkla ekmek derdindeki insanlar....
Tezgahlardaki ürünler taze aslında ama sıcak o meyve-sebzeyi öyle bir hale getirmiş ki,elinizde kalıyor domatesin suyu,şeftalinin kabuğu.
İş,çeşitli elbette.Kimi büroda çalışır,kimi benim gibi atölyede,kimi de tarlada,bağda,pazarda.
Klima da deseniz,güneşin bağrında da;
hepsi emek,hepsi alınteri.
Pazarcılarla sohbet ediyorum.Fiyatlar 'Eh işte!' modunda.Domates,neyse ki düşmüş ama meyve hala çok pahalı.
Hani,kalabalık bir aileyseniz ve biraz şeftali,biraz kiraz,hadi biraz da kavun yiyelim akşama derseniz,siz değil asgari ücretli,klimalı bürolarda çalışan memur da olsanız,cüzdanınız epeyce boşalır.
Peki,neden bu kadar pahalı yiyoruz bu ürünleri?
Ülkemizde,tarım politikası çökmüş,üretici,tüketici arasındaki komisyonların araya koyduğu fiyatlar,meyve-sebzeyi tezgaha pahalı düşürüyor.
Peki,neden aracı?
Neden,üreticiden direk tüketiciye gitmiyor ürünler?
Komisyoncu nasıl kazanacak?
Tarımın çöktüğü,nohut,pirinç,fasulye vs'ye kadar dışardan alır,üreticini teşvik etmezsen olacağı budur.
Taze Fasulyenin kilosu hala 6 tl,bamyanın kilosu hala 8 tl olur mu?
Tarla fiyatıyla,tezgah fiyatının farkıdır bu.
Sonra da,kalkmış birileri,'Sebze yiyin,yok şu kadar porsiyon meyve yiyin'demiyorlar mı?
Ağızlarının üstüne patlatmak istiyorum o diyenlerin.
Sanki Mars'ta yaşıyorlar!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder