18 Temmuz 2017 Salı

#Kanallarda üniversitelerin tanıtım filmlerini görmekten cidden gına geldi artık.
Sanki,çok iyi mezun veriyorlarmış gibi;sanki gençler çıkınca iş bulabiliyorlarmış gibi....
Hele, bir üniversitenin tanıtımında bir kadın öğretim görevlisi var.Kafasındaki saçtan utanmış,sarıp,sarmalamış;aydınlık nesiller yetiştirecek üniversite tanıtıyor.
Kardeşim,sen önce kendini bir aydınlat bakalım!
Atatürk,dünyada hemen hiçbir ülke kadını adam yerine koymamışken,erkekle eşit haklar verdi sana.
Daha bunun anlamını kavramamış,kıymetini bilmemişsin,sana gençleri mi güveneceğiz yani?
Bina dikmeyle üniversite olunacağını sanıyorsunuz ya!
Kampüsü olmayan üniversite mi olur?
Bunlara bakarken,bir de ne göreyim;benim ikinci memleketim İstanbul'da iki yaka birleşmemiş mi?
Yakın zamanda,kısa bir İstanbul yolculuğum olacak.
Yüzme tamam da,ben gidene kadar ya karayolu hala ortaya çıkmamışsa?
Eminönü'nden Kadıköy'e yüzerek mi geçeceğim yani?
Giderken yanıma dalgıç kıyafeti,palet,şnorkel,sandal falan mı alsam?
Maazallah!
Boğazın akıntısına kapılmak da var işin ucunda.
Şu İstanbullular ne şanslı!15 milyonluk kentte,denizi görmeyen binlerce insan yaşıyor.
Bir de,Kadir Topbaş'ın kıymetini bilmiyorlar.Adam,denizi ayaklarına getirdi,daha ne yapsın?
Eminönü'nde,Kadir Topbaş'ın Saray Muhallebici var.Gerçekten de tam bir saray formatında.
Düşünsenize;Üsküdar'dan ya da Kadıköyden sandala biniyorsunuz,hop,sarayın kapısında iniyorsunuz.
Böyle bir lüks kimde var?
Ne diyordu Sezen Aksu şarkısında:
Ah İstanbul,İstanbul olalı;
Hiç görmedi böyle keder! 😉

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder