7 Temmuz 2017 Cuma

#'Mutluluğun resmini çizin' desem sayısız tanım gelir sizlerden.
Hayatınızda neyi istediğinizi bilirseniz mutluluğu yakalamak çok da zor değil aslında.
'Kime göre,neye göre mutluluk' desem;kimisi boğazda bir yalıda oturmayı mutluluk sayar,kimisi bir çatı katında;
Kimisi en lüks arabaya sahip olunca mutludur,kimisi de ayağını yerden kesene.
Tanım çok,mutluluk yolları çok elbette.
Yetişkin insanların mutluluk anlayışıyla çocuklarınki apayrı bir dünya.
Yetişkin bireylerin içine hırs,doyumsuzluk kaçtığı zaman mutluluk treni kaçıyor ve son noktada içine bolca 'Keşkelerin'sığdığı bir hayat kalıyor.
Bu fotoğraftaki çocuklar çingene çocukları.
Dün,penceremden izledim onları.Çırılçıplak halleri,ellerinde kemirdikleri kuru elmaları ve kamyon kasasında az sonra yapacakları yolculuğun mutluluğu gözlerinden okunuyordu.
Ne de kolaydı bu çocukları mutlu etmek.

Tıpkı Cemal Süreya'nın ;'Bir dilim ekmeğin bir iki zeytinin başınaydı doymamız'dizelerinde olduğu gibi....
Eline verdiğiniz küçücük bir şeyle bile mutlu oluyorlar.
Henüz, içlerine büyümek kaçmadığı için aslında.
Mutlu olmak istiyorsanız benim naçizane önerim;kanaatkâr olun,elinizdekinin kıymetini bilin,beklenti düzeyinizi üst perdeden açmayın ve olmayacak duaya amin demeyin ve kalbinize iyi gelen insanları yanınızdan hiç ayırmayın. :)
Ama en çok;içinize bir çocuk kaçırın ve onu sımsıkı tutun,bırakmayın. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder