'Bazen sadece yorgun oluyor insan; ne küs, ne yalnız, ne de aşık.'
Böyle diyor dizelerinde Cemal Süreya.
İnsan, duyguları değişen bir varlık ama bazen cidden yalnızca yorgun oluyor.
Bu da çok doğru bir söz.
Benim de hiçbir şey planladığım gibi gitmedi bu yıl.
Hayat, bildiğini okudu elbette.
Yaşamak, nefes almaksa eğer hepimiz alıyoruz da, yetmiyor işte.
Hayatın içinden geçmek gerekiyor, hayat da bizim içimizden geçerken.
İnsan, sadece yorgun oluyor elbette.
Bırakın diğer ayrıntıları.
Fikri yorgunluk hepsinden kötü.
Çocukluğumdan bu yana otobüs yolculuklarını çok severim.
Gecenin karanlığında ışıkların ve şehirlerin içinden geçmek değişik bir duygu halidir bende.
Havalar hala çok sıcak, deniz mevsimi de henüz bitmedi.
Bu yıl, planladığım hiçbir şey olmadı, dolayısıyla tatil planlarım da öyle.
Biraz geç kalmakla birlikte tatil fikri inanılmaz güzel geliyor şu anda kulağıma.
Deniz-Kum-Güneş üçlüsü...
Daha dirençli, daha umutlu, daha dingin bir insana dönüşmek için tatil herkesin hakkı elbette.
Keşke, refah düzeyimiz yüksek olsa da, insanlar hayallerinin peşinden koşsa ama ne mümkün?
Şimdi yoldayım ve kulaklığımda son günlerde dilime çok takılan ,90'lı yılların en güzel şarkılarından biri, Sibel Alaş'ın FEM şarkısı var.
Ah 90'lar...
En güzel şarkıların yılları.
Hayat işte ...
Bu yılki tatil mucizesini kendime yarattığım için şanslıyım elbette.
Kar yağsa da, bu yıl denize gidecektim, o kadar fikri yorgunum diyelim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder