'Kim namus ve ahlak şövalyeliği yapıyorsa, bilin ki en namussuzu odur.' Nietzsche
En tehlikeli insan tipi, ahlak, erdem, namus diye konuşanlardır.
Bir de, asla dedikodu yapmadığını, yalan söylemediğini söyleyen insanlar.
Bazen, durumu kurtarma yalanı söylediğimiz olmuyor mu?
Elbette oluyor.
Şu fotoğrafta gördüğünüz karenin bir benzerini, altı kişilik kadın grubuyla her gün gördüm denizde.
Yüzmeyi bilmeyen, simitlerle çember oluşturan kadınlar ve her gün konuşmaları şöyle başlıyordu: ' Ben, kimsenin hakkını yemem, kimsenin dedikodusunu yapmam, kimseyi üzmem falan...'
Denizde, saatlerce aynı noktada kalıp da pasta tarifi konuşmuyorlardı elbette.
Hani, bir kısır, kurabiye, mercimekli köfte eksikti ortamda.
Ben....diye başlayan ve asla dedikodu yapmadığını söyleyen kadınla başlayan konuşma: 'Duydun mi, Neriman 'ın kızına görücü gelmiş. Çocuk da bir zenginmiş sorma. Ne buldu bu çırpı bacaklı kızda acaba,güzel bir şey de değil üstelik.'
Diğeri başlıyor; 'Benim malda mülkte gözüm yok. Üç günlük dünya. Malı ne yapayım?
Az sonra...
Abim, babamdan kalan bütün malların üstüne çöktü. Tarlaları kendi işletiyor yıllardır. Ben evlat değil miyim?
Mahkemeye verdim, hakkımı istiyorum.'
Bir diğeri; Ayla' nın kızı da evlenmedi gitti.Hayırlısıyla bir kısmeti çıksaydı.
Gez gez nereye kadar? Kızın adı çıkacak.
Altı kadın, her gün bunları konuştu denizde ve hiç de sıkılmadılar nedense.
Bu fotoğrafı görünce o kadınlar aklıma geldi.
Ben, evine döndüm ama onlar
hala denizdeler mi acaba ve aynı şeyleri konuşmaya devam mı ediyorlar?
Ve çevre-m aynı çevre.
Dürüst, ilkeli, saygılı olduğunu söyleyen ama kendi ve ailesi söz konusu olduğunda ne ilke, ne doğruluk , ne haksızlık olduğunu düşünen insan topluluğu....
Nietzsche'yi unutmayın lütfen!
Kim ki, bir konuda sürekli konuşuyor ve eleştiriyorsa,
Fırsatını bulduğu anda ilk yapacak kendisidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder