Zorkun Yaylasından....
Eriksiz Erik Ağacının gölgesinde günün kahvesi, müzik eşliğinde elbette.
Hiçbir ağaçta meyve yok ama dallarının yeşili her tonda savruluyor rüzgarın hafif esintisinde.
Ve Su Yok!
Zorkun Yaylasına çıkmak için Osmaniye' den geçmek zorundasınız .
Bir de büyükşehir olacakmış!
Hangi özelliğiyle acaba?
İki yıldır hızlı tren diye başlayan bir inşaat var.
Yollarda ne bir yön tabelası var, ne bir işaret var, ne de bir uyarı.
Bizim gibi birçok araba da Osmaniye' nin içinde dolanıp durdu yolu bulmak için.
Her yıl aynı dram, su yok.
Beceremiyorsanız işin başına geçmeyin.
Başınıza silah mı dayadılar belediye başkanı olun diye.
Yaylanın sonunda geldik yine su yok.
Bu yayla sezonu her yıl açılıyor, neden su ile ilgili çalışma yapmıyorsunuz?
Kış aylarında çok kar yağıyor yaylaya.
Kafaları çalışıyor mu acaba bu işler için?
'Allah belanızı versin' demek istiyorum, çoluk çocukları vardır diye vazgeçiyorum.
Doğadaki güzellik de olmasa çekilir yanı yok.
Bunu düşünürken, küçük bir Leylek kafilesi, gökyüzünde Afrika 'ya doğru kanat çırpıyor şu anda.
Her şeye rağmen yine de güzel.
Ama kızgınlığım baki elbette.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder