Bugün Pazar.
En sevdiğim gün.
Evlilik kurumunu ayakta tutmak, sevgi ve saygıyı sürekli kılmak, sağlıklı bir iletişimle yılları geçirmek bir mucize elbette.
Zor!
Evliliklerin temel sorunu konuşmamak.
Yani; iletişim eksikliği.
Rutine binen bir süreç, alışkanlıklar, özensizlik, saygı yitimi, belki yeterince sevmeme, vazgeçme duygusu insanları hata yapma sarmalına götürüyor.
Bir haber okudum Elazığ' da yaşanan; bu konu da ordan çıktı.
Evine dönen Başkomiser, eşinin yanında gördüğü erkeği öldürüyor.
Ve Başkomiser serbest bırakılıyor.
'Nasıl yani mi' diyorsunuz benim gibi?
Cinayet ve serbest kalma mı?
Bir aldatma olayı olduğu söyleniyor.
Diyelim ki öyle!
Eğer, bir evlilikte aldatma varsa, zaten o evlilik sıkıntılı demektir.
Kim, keyfi yerindeyken, mutlu bir evliliği varken başka bir kadına ya da erkeğe gider?
İlla ki bir sorun vardır o ilişkide.
Başta cinsellik olmak üzere, hayatın her alanında yalan yanlış yetiştirilen bireylerin aynı çatı altında birleşmesi temel sorun evliliklerde.
Gelelim şu Elazığ olayına...
Madem, eşin seni aldattı. Aldatmak iki kişilik bir eylem.
Neden, adamı öldürüyorsun?
Eşin de aynı konumda değil mi?
Ne yaptın, eşine kıyamadın mı?
Madem ki, aldatıldın.
Git mahkemeye boşan.
Neden bir insanın canını alıyorsun?
Sen kimsin?
Adam bir de serbest kalmış iyi mi?
Bir insanı öldür, sonra da haklıymış gibi gez-dolaş.
Cehalet, böyle bir şey işte.
Adam, Başkomiser olmuş ama adam olamamış.
Toplum, ne yazık ki bu türlerle dolu.
Bir söz de kadına olsun elbette.
Evlisin.
Bir erkeğe verilmiş bir sözün var.
Baktın olmuyor, evlilik yürümüyor, git boşan.
Neden, hem de kendi evine bir erkeği alıyorsun?
Gerçekten de, iletişimsizlik ve çoklu cehalet.
Bir insan toprağın altında, biri ki, muhtemelen tutuklanacak, kadın ise....
Bunun hesabı nasıl verilir?
Evli çiftlerin, birbiriyle konuşmayı öğrenmesi, bilmiyorsa yardım alması gerekir.
Terapistler, evlilik danışmanları bunun için var.
Baktın olmuyor;
Bakmayacaksın ve bunu da öğreneceksin.
İyi Pazarlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder