16 Eylül 2025 Salı

 Bugün Pazar.

En sevdiğim gün.❤️
Hayatın içinde bir telaş gidiyoruz.
Yaşadığımız birçok şeyden şikayet ede ede gidiyoruz üstelik.
Haklılık payımızın olduğu yerler de var elbette ama genelde değiştirebileceğimiz ama yeterli çabayı göstermediğimiz için yerinde sayan beklentileri, gereksiz ümitlenmeleri de besliyoruz içimizde.
Sağlıklı bir beden ve ruha sahipsek bunun ne büyük şans olduğunu anlamamız için küçük bir örnek;
Dün akşam sahilde oturdum geceye kadar.
Bir ses duydum; bir aile.
Gözleri görmeyen, bastona dayanarak, el yordamıyla yürütülen yaşlı bir teyze ve yaşı belki 17-18 bir genç kız ve anne- babası.
Teyze yaşlı, belki ömrünün son yılları ama o genç kız...
Koltuk değneklerine dayanarak, iki ayağını da sürüterek, sanki yeni yürümeyi öğrenen çocuk gibi sahile getirilmişti gecenin bir yarısı.
Baba da, kalp ameliyatı geçirmiş, iki stent varmış falan...
Konuşmaları bana kadar geliyordu, ondan biliyorum.
Genç kızı izliyorum, yürüme çabasını...
Babası, denize oturttu.
Genç kızın dalgaların gel giti içinde koltuk değneklerini suya atışını ve yaşadığı sevinci ve denizle oynamasını izlerken hem, ne gereksiz şeyleri dert ettiğimizi hem de ne kadar şanslı olduğumu düşündüm.
Hepimiz, o genç kızın yerinde olabiliriz aslında.
Ayaklarının üstünde, kimsenin yardımı olmadan yürüyebilmek ne büyük şans.
Farkında mıyız ki bunun?
Hayata 1-0 yenik başlamak ...
Sağlıklı olmak, her şeyi başarabilmenin ilk şartı.
Hani; takkeyi önüne koyup düşünmek var ya!
Elimizdekinin kıymetini bilmek ve bunu değerlendirmek gerek.
Ölümden ötesi yok ama yaşarken de, neyiz, neredeyiz, ne yapabiliriz güzel yaşamak, iyi yaşamak için diye düşünsek mi acaba?
Her insan, önce kendinden sorumludur, sonra gerisi gelir.
Vakit varken hala!
İyi Pazarlar...❤️

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder