İşte buyrun,o noktalar neymiş?
Yemek programlarını izleyeniniz var mı?Pek izlemiyorum ama arada gözüm takıldığında,Türkçe'yi konuşamayan birileri,habire bizim mutfak yemeklerini yapıyor.
İsyan ediyordum'Bu adamların bizim yemeklerimizle,damak tadımızla ne ilgisi var?Bizim bir Türk de gidip,yabancı kanallarda yemek programı yapabilir mi?' diye.
Yiğit Bulut da,aynı şeyleri düşünmüyor muymuş meğer?

Yiğit Bulut dediğinizde,ülkemizdeki bütün jöleleri saçına süren,o yapışkan görüntüsüyle,ablak suratıyla hiçbir çekiciliği olmayan,konuşan ama boş konuşan biri akla gelir.
Adam,öyle cahil ki,araştırmadan,düşünmeden konuşur da konuşur.
Ha;bir de danışman sıfatı var arkadaşın,o da apayrı bir mevzu.
Saçına jöleyi fazla sürersen,kıl diplerinden giren jöle akla zarar açıklamalar yaptırır insana.
Şimdi;yemek programlarıyla ne alaka diyeceksiniz?
İşte bu Yiğit Bulut,bu programlarda yemek yapanların aslında gizli bir amaca hizmet ettiğini,ajan olduğunu,yemek tarifi ayağına,tüm Anadolu'yu karış karış gezerken aslında,hangi köyde üs var,hangi köyde askeri birlik var diye araştırma yaptıklarını anlatıyor da,anlatıyor ekranda.
Sanırsınız ki,her köyde askeri birlik,her köyde askeri üs var.
Sanırsınız ki,bu adamları İncirlik üssüne alıyorlar,köşe bucak gezdiriyorlar.

Aslında,bu jölenin içeriğine iyi bakmak gerek.Acaba diyorum,insanı paranoyak yapan gizli bir madde enjekte ediyorlar da,biz fark etmiyor muyuz?
Yoksa;
Tanrım!
Yemek programları yapan gizli ajanların oyununa mı geliyoruz jöleyi sürerken?
Şu kafatasının içindeki kıvrımlı şeye beyin diyorlardı değil mi?
Hani,işletmeyi bilmezseniz,o beyin yalnızca cevize benzemekle kalırdı ya!
İşte tam da budur yaşanan.
Kendileri paranoyak,toplumu da böyle zırvalıklarla etkilemeye çalışıyorlar.
O yemek programlarına gelince....
Kardeşim!
Kim bizim usulümüzce Hünkarbeğendi,Karnıyarık,İçli Köfte yapabilir de,ekranlara Yok İtalyan,yok Amerikalı adamları aşçı diye çıkarıyorsunuz?
O yemekleri Yiğit Bulut'un önüne koyarım,görürsünüz.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder