12 Aralık 2016 Pazartesi

#Bugün,semt pazarına gittim.
Eğlenceli öykülerimiz yok bu kez elbette.
İstanbul'da,terör saldırısı oldu ve 44 insan öldü.
Peki,ülkemizde,hemen her gün bir şehirde terör eylemi yaşanıyorken,yaşadığım yerde insanların tepkisi nasıl?
Tüm pazarı dolaştım bugün.Pazarcıların tümü,istisnasız malını satıp,akşam evine ekmek götürmek için bağırış,çağırış içindeydi.Hiç kimsenin dilinde yaşanan katliam yoktu.
Polis oğlu,atanamayan ve AKP'ye oy verdiğini hiç saklamayan pazarcıya sordum 'Senin oğlan ne yaptı,atandı mı?'diye;
'Yok'dedi,'Atanamadı ama bir işe girdi çalışıyor.
Ona döndüm ve 'İyi ki oğlun polis olarak atanmadı.Belki şimdi,İstanbul'daki ölen o su gibi gençlerden biri olacaktı.Bak,belki bu oğlunun yaşama dair bir şansıdır bu'.
Bunu söylerken içim acıya acıya söyledim ve 19 Yaşındaki Berkay,28 yaşındaki Selin,21 yaşındaki Mehmet,24 yaşındaki Velat,29 yaşındaki Tunç ve diğerleri......
44 can toprağın altına girdi bugün.
Hepsi pırıl pırıl,aydınlık yüzlü,ülkemizin geleceğinde rol alacak,bilimde,sanatta,sporda ya da hayatın içinde bizi bir yerlere taşıyacak gencecik insanlardı hepsi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki,kendince polislere moral verirken şunu söylemiş:
- “Bu vatan, bu toprak, bu ezan sesi dinmesin diye hepimiz birer şehit adayıyız. Allah nasip ederse inşallah ben de şehit olurum. İnşallah sizler de şehit olun.'
Merak ediyorum,bunca terör olayında bu bakanın bir yakını şehit oldu mu?
Ne kadar kolay değil mi bu sözleri söylemek?
İ.Melih Gökçek de,Allahın cumhurbaşkanını,kendini ve bakanları koruduğunu söylemişti ya!
Ne ara Allahla iletişime geçti de bunları konuştu bilmiyorum ama kutsandıklarını söylerken,onlarca zırhlı araç ve binlerce korumayla daha nasıl tehdit altında olacaklardı acaba?
Geçtikleri güzergahları koruyan polislerin ölmek kaderidir ama kendileri çok özeldir ve ölemezler.
Öğle yemeği diye simit yiyen polisin de,babasının neden o kutuda olduğunu yaşlı gözlerle soran çocuğun da kaderi aynıdır.
Vatan toprağı diye diye ölmek!
Peki,hepsi sıra sıra şehit cenazelerinde saf tutarken,bu insanlar neden öldü?
Devletin görevi,şehit cenazelerine gitmek midir;yoksa vatandaşını korumak mı?
Dün,geçen yıl,daha evvelinde de bu terör yaşanmadı mı ülkemizde?
Neden 2002 yılında 5 şehit varken,şimdi terör bu kadar azdı?
Neden,terör durdurulmuyor?
İstihbarat mı yetersiz?
O zaman,bunları rayına oturtmak devletin görevi değil mi?
Devlet ne yapıyor?
Zırhlı araçlarla kendini koruma altına alıyor,yetmez mi?
Pazarcılara gelince...
Hepsi ekmeğinin derdine düşmüş.
İstanbul'da patlama mı olmuş?
'Koş vatandaş koş.Kestane 15,Karnabahar 5,Biber 5 lira.Doldurim mi abla?'
İşte budur teröre bakışımız artık.
Biz,daha çok canları yitiririz bu gidişle,çok!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder