5 Aralık 2016 Pazartesi

#Yoğurtçu Teyzemiz
Asıl adı Selver Teyze ama o bizim için hep yoğurtçu teyze olarak kalacak.
Hayatımızdan çoğu kez berbat insanlar geçer ama bir de çocukluk anılarımızın güzel yanları insanlar vardır ya;işte yoğurtçu teyzemiz de bunlardan biri.
Nerdeyse 40 yıldır onu hiç görmedim.
4-5 yaşlarındaydım.Evimizin bahçesinde,havuzun başında,benim ve kardeşimin ellerinden tutarak birlikte fotoğraf çektirmiştik.
O, bizim evimize yoğurt getiren teyzemizdi.Babam,onun yoğurdunu çok severdi.Öyle sahtekârlıktan uzak insandı ki;bakır çitile çaldığı yoğurdun üstünde bir parmak kaymak olurdu.Yani; süte, hile hurda karıştırmak o zamanlar henüz icat edilmemişti.Yoğurt kaymağının üstüne bal dökerek yiyeniniz varsa,bu tadı iyi bilir.
O tat da çocukluğumda kaldı artık.
Yıllardır onu görmeyi çok istiyordum.Yaşadığı köyü öğrenmiştim ama bir türlü gitmek kısmet olmamıştı.
Belki de ölmüştür artık diyordum ama hala yaşıyordu ve ben öyle sevindim ki,onu görünce.
İçeri girdiğimde,bana baktı 'Abooo Nerden çıktın?' diye sarıldı öptü,öptü....
İkimizin de gözlerinden akan yaş ,çocukluğum,anılarım....
Artık çok yaşlıydı,birçok şeyi anımsamıyordu ama bizi unutmamıştı.
Yüzü hiç değişmemişti,bakışları,tıpkı benim çocukluğumdaki yoğurtçu teyze gibiydi.

Onu çok özlemişim.
Yirmi yıl önce köyden şehre,önce sırtındaki değneğiyle,sonra da at arabasıyla yoğurt taşımayı bırakmıştı ama üstü başı hala süt kokuyordu.
Elimi tuttu,sarıldı,öptü,gözlerimizdeki buğu ve anılarımız.....
Kocası da ölmüş ama 3 oğlunun da trajik ölümü anlatılır gibi değil.
Duvarda,oğullarının sararmış fotoğraflarına baktı ve 'Bak,onlar ölen oğullarım'diye elimi tuttu.
Daha fazla üzülmesini istemediğim için Yoğurtçu Teyzeme
'Teyze,annem de artık yok biliyor musun?'diyemedim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder