13 Mart 2019 Çarşamba

#Bir Bekadır gidiyor yerel seçim için ama bu beka neyse, sokaktaki vatandaşın umurunda bile değil.
Hani, ince esprili insanlar 'Aslında beka değil, bir zeka sorunu var' dediklerinde çok yerinde bir tespit yapıyor.
Toplumu salak yerine koymanın adı aslında, Beka.
Atölyemdeyim, birazdan arkadaşlar da gelecek; onlar gelmeden kapının önünde biraz boya yapayım dedim.
Her gün, kapımın önünden bir kayınvalide-gelin ikilisi geçiyor ,geldiklerini, sokağın girişinden ulaşan bağırışlarından ve kavgalarına biliyorum.
Bu iki kadın, her gün mü kavga eder?
İkisi de dileniyor üstelik.
Yaşlı olanı anlıyorum, adı üstünde yaşlı ama daha genç olan gelin de bir iş tutmuyor.
Yangel yat insan grubu yani
Devletten yardım da alıyorlar biliyorum, arta kalan zamanda da dileniyorlar.
Gelin, kayınvalideye diyor ki:
Hep oğluu tut zatan. Ben neyim ki?
Al oğluu başına çal.
Aha, o da saa bunu yapar işte.
Kayınvalide başlıyor bu kez:
Köpoğlusu sizi. Usandım sie bara yetiştireceem diye.
Cehennem olun.
İşte size, beka değil ne sorunu yaşanıyor alt gelir ve kültür grubundaki insanlar arasındaya bir örnek.
Bu kavga, her gün aynı sözcüklerle yaşanıyor sokağımda.
İnanın, harfi bile değişmiyor.
Şimdi, sizlere soruyorum:
Bu ülkede, bir beka sorunu var mı?
Bu ülkede geçim sıkıntısı var, işsizlik var, yoksulluk var, biat eden, kula kul olan seçmen var.
Geçiniz, bu beka diyerek zeka sorunu yaşatmayı.
Hiç mi güzel bir şey olmuyor derseniz?
Elbette oluyor.
Biliyorsunuz, bankalardan dergi topluyorum ve atölyemin önünden geçen her çocuğa hediye ediyorum.
Ayağında şalvar, biraz da üstlerinden yoksulluk akan iki kadın ve bir kız çocuğu geçiyordu.
Durdurdum ve elimde kalan, son üç dergiyi de onlara verdim.
Öyle mutlu oldular ki...
Tabii,ben de mutlu oldum. 🙂
Bu ülke eğitimli, aydınlık çocuklarla yarınlara gidecek, hiç başka şansı yok.
Bekaymış.
Geçiniz!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder