23 Mart 2019 Cumartesi

#' Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin
İşin kolayına kaçmadan ama.'
Böyle sesleniyordu Nazım,Abidin Dino'ya.
Dünyayı şiirlerle,resimlerle,sanatla güzelleştiren iki insandı onlar.
Bugün,Abidin Dino'nun 106. doğum günü.
Bu dünyadan,iyi ki bir Abidin Dino geçmiş.
Keşke,bütün insanlar dünyaya böyle sanatçıların gözlerinden bakabilmeyi başarsalardı.
Mutluluk dediğimiz nedir?
Tek bir sözcüğe,tek bir duyguya,tek bir olaya dayandırılabilir mi mutluluk?
Bazen bir çocuğun gülüşünde,bazen içten atılmış bir kahkahada,bazen kucaklaşmada,bazen de sevgiyle bir bakış da değil midir insanı mutlu kılan anlar?
Atölyemdeyim,durmaksızın vernik atıyorum ürünlere.
İstiyorum ki,bunlar evlere dağıldığında mutluluğun resmi çizilsin.
Bir anne- kız keyifle kahve içsin örneğin kendi elinden çıkmış tepsiyle taşıdığı fincanlardan.
Bir çocuk,rengarenk kalemlerini koysun kalemliğe ve keyifle alsın boyasın,alsın boyasın kağıtları,duvarları.
Bir kadın,aynaya baksın,saçlarını düzeltsin,rujunu sürsün mutlulukla,kendi yaptığı ayna karşısında.
Bir genç kız,takılarını seçsin,ellerinden çıkan takı kutusundan.
Üretmek,üretmek....
Hayatı,istediğiniz her şekilde mutlu kılarsınız.
Çok şey aramadan,çok şey beklemeden ama size keyif veren her şeyin adıdır mutluluk!
Bazen,sıcacık bir gülüş,bazen bir dokunuş.....
Bazen,telefonun ucundaki bir ses.
Abidin Dino,mutluluğun resmini bir şiirle anlatmıştı Nazım'a.
Belki,sizlerin de bir mutluluk tarifi vardır birilerine anlatacağı!
Bir ses,bir dokunuş...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder