#Kahvaltımı müzik eşliğinde yaparım ve atölyeme yol alırım her pazar.
Kuşların ekmeğini veririm her sabah ve onların şakımalarını izlerim.
Bahçemizi seyrederim uzun uzun.Annemin,babamın hepimizin adına diktiği portakal ağaçlarına bakarım hüzünle.
Sonra,atölyemin çalışma saati başlar.
Arkadaşlarımız gelir sohbetli ,çalışmalı,üretimli bir güne başlarız yine.
Kahvaltımı yaparken bir şarkı geldi kulağıma Nesrin Sipahi'nin sesinden.
Diyordu ki şarkıda:İçimde,nice uzun yılların özlemi var.'
Ne güzeldi eski sanatçıların yorumları.Şimdiki sanatçıların çoğunu dinlemekten hiç keyif almıyorum.
Kuşların ekmeğini veririm her sabah ve onların şakımalarını izlerim.
Bahçemizi seyrederim uzun uzun.Annemin,babamın hepimizin adına diktiği portakal ağaçlarına bakarım hüzünle.
Sonra,atölyemin çalışma saati başlar.
Arkadaşlarımız gelir sohbetli ,çalışmalı,üretimli bir güne başlarız yine.
Kahvaltımı yaparken bir şarkı geldi kulağıma Nesrin Sipahi'nin sesinden.
Diyordu ki şarkıda:İçimde,nice uzun yılların özlemi var.'
Ne güzeldi eski sanatçıların yorumları.Şimdiki sanatçıların çoğunu dinlemekten hiç keyif almıyorum.
Beni,çocukluğuma götürdü bu şarkı.
Annem,babam ve kardeşlerimle,bahçemizde yuvarlak tahta masamızda yaptığımız kahvaltılarımıza gittim bugün.
Annemin,babama her pazar yaptığı,bizim memleketimiz Darende'nin Düğürcek Çorbası hazır olurdu.
Biz kahvaltımızı yapardık,babam mutlaka çorbasını içerdi önden
Babam,muzlu süt alırdı bir önceki akşamdan bize.
O şişe sütü dolabın kapağında görmenin hazzını ancak yaşayan bilir.
Annem,hepimize eşit dağıtırdı sütü.
Hani,elinizdeki bir şeyi kaybetmemek yavaş yavaş davranırız ya!
İşte,biz de bardak bitmesin nasıl da usul usul içerdik o sütü..
O zamanlar,çok sık bulunan şeyler değildi bunlar,bu nedenle çok kıymetliydi.
Çocukluğumdan kalan o muzlu sütün tadını bir daha bulamadım.
Evde,kendim de yapıyorum ama babamın getirdiği gibi o tadı bulmak artık olanaksız çünkü;ne sütler o kadar kaliteli artık ne de muzlar eskinin kokulu muzları.
Nereye dönseniz sağlıksızlık akıyor hayatımızdan.
Annem,babam ve kardeşlerimle,bahçemizde yuvarlak tahta masamızda yaptığımız kahvaltılarımıza gittim bugün.
Annemin,babama her pazar yaptığı,bizim memleketimiz Darende'nin Düğürcek Çorbası hazır olurdu.
Biz kahvaltımızı yapardık,babam mutlaka çorbasını içerdi önden
Babam,muzlu süt alırdı bir önceki akşamdan bize.
O şişe sütü dolabın kapağında görmenin hazzını ancak yaşayan bilir.
Annem,hepimize eşit dağıtırdı sütü.
Hani,elinizdeki bir şeyi kaybetmemek yavaş yavaş davranırız ya!
İşte,biz de bardak bitmesin nasıl da usul usul içerdik o sütü..
O zamanlar,çok sık bulunan şeyler değildi bunlar,bu nedenle çok kıymetliydi.
Çocukluğumdan kalan o muzlu sütün tadını bir daha bulamadım.
Evde,kendim de yapıyorum ama babamın getirdiği gibi o tadı bulmak artık olanaksız çünkü;ne sütler o kadar kaliteli artık ne de muzlar eskinin kokulu muzları.
Nereye dönseniz sağlıksızlık akıyor hayatımızdan.
Bir sihirli değnek olsa da,o günlere yeniden dönebilsem.
Annem,yine kahvaltımızı hazırlasa,babam yine muzlu süt getirse ve ben,kardeşlerimle o masanın etrafında olsam yine
Ama artık çok geç bunlar için.
Annem,babam,kardeşlerimin çoğu gitti bizden.
Annem,yine kahvaltımızı hazırlasa,babam yine muzlu süt getirse ve ben,kardeşlerimle o masanın etrafında olsam yine
Ama artık çok geç bunlar için.
Annem,babam,kardeşlerimin çoğu gitti bizden.
Hani,insanın burnunun direği sızlar ya özlemle!
Bir şarkı,geçmişe götürdü beni.
Kalbimin telleri sızladı inceden inceden!
Bir şarkı,geçmişe götürdü beni.
Kalbimin telleri sızladı inceden inceden!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder