13 Mart 2019 Çarşamba

#Gece saat 3.
Uyku tutmadı bir türlü. Hepimizin yaptığı gibi elim telefona uzandı. Sayfalara bakarken, fotoğraflı bir haber gördüm, sanki marifetmiş gibi çarşaf çarşaf facebook'a koymuşlar.
Bazı ölümler erkendir, hatta, bazılarının hiç ölmemesi gerekir ki, hep yaşasın ve ölmek isteyip de hiç ölemesin.
Çok mu acımasız geldi?
Hani, derler ya, ölenin arkasından kötü konuşulmaz,zaten öldü, daha yapacak ne kaldı ki?
Bir mezarın başında anma töreni düzenlenmiş.
Rahmet dileyenler, ' dava adamıydı' diyenler gırla gidiyor.
Tabii,bunları yazanların çoğu bu adamın geçmişini bilir ama yine de övgüler dizmekten geri kalmamışlar, görüyorum.
Çok mu üzüldünüz ardından?
Bütün ölümler erken denir ya!
Ölüm, kurtuluş bunlar için.
Kalıp, acı çeke çeke 'Allahım, canımı al' demeliler ellerinden kan damlayanlar.
Bir katilin ardından gözyaşı dökmek....
Sizin de canınız kanadı mı;
Sizin de, gözlerinizden özlem aktı mı;
Sizin de, hayatlarınızı çalan oldu mu;
Sizin de, tamamlanmamış, yarım kalmış yürüyüşleriniz kaldı mı geride;
Sizin de, fotoğraflarda kalan erken anılarınız oldu mu?
Sizin de anneniz o gün öldü mü;
Dava adamı demek!
Ne yani, öldü diye bunları affedeceğiz öyle mi?
Bu dünyada, hukukun elleri iki yakalarından tutmadı ya!
Ölünce, insanlar suçlarından arınmaz.
Hani bilin istedim, o mezarın başında fotoğraf çektirip, bir de bunu facebook'a atanlar.
Seçim için bu yapılır mı? Bunu, bizlerin göreceğini, canımızın yanacağını ve üstüne yeniden bu yazıyı yazacağımı o kadar iyi biliyorsunuz ki.
Acılarımı kanattınız yalnızca.
Ölmek....
Hepimiz öleceğiz bir gün ama arkamızdan gecenin bir yarısı bu yazıyı yazdırmadan ölmektir insan gibi ölmek.
Öbür türlü, ölmek değildir bunun adı.
Ailemi katledenlere methiyeler düzmeyin.
Can yangını bu, başka şeye benzemez!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder