#Duydunuz mu;Türkiye'de,yastık altında 5 bin ton altın varmış!
Yani,işlenmiş burma bilezikler,çeyrek altınlar,küpe,yüzük falan.
Devlet,şimdi de gözünü bu altınlara dikmiş durumda;halkı altınlarını bankaya vermeye çağırıyor.
Burdan diyorum ki;'Valla olsa dükkan sizin.'
5 bin ton altın ne demek?Kimin,yastığının altında acaba çünkü;spiker soruyor 'Sizin altınlar nerde ve bankaya verecek misiniz?' diye;
Vatandaşın yanıtı:'Altın var mı da verelim;zaten elimde birkaç altın var,onu da bankalara mı kaptırayım?'
Güvensizlik işte budur!
Gelelim şu yastık altındaki altınlara....
Bu haberi izleyince hemen evdeki bütün yastıkların altına baktım ama heyhat,yastıkların altı bomboş.
Koydum da,unuttum mu acaba diye tekrar,tekrar baktım,valla yok.
Hani,burma bilezikleri geçtim,bir çeyrek de mi saklanmamış evde?
Peki,o halde,bu altınlar kimin yastığının altına saklanmış olabilir?
Bende yok,işçide yok,emeklide yok;o halde?
Oysa ne güzel de alışmıştık,oğlunun sünnet töreninden,kızının düğününden gelen altınlara.
Bunlara var da bize yok mi?
Tez zamanda kızımı mı evlendirsem köşeyi dönmek için?
Birkaç çeyrek falan getiren olur zahir! 😉
Valla söz,o zaman hepsini toplayıp bankaya vereceğim ama kardeşim;zaten verdiğiniz üç kuruş para,onu da altına yatırırsam,taş atıp altına mı duracağım?🙂
Kaderde,bu beklenti içinde olanların oğlu-kızı olmak varmış ama biz onlar gibi çalıp,çırpamayız ki!
Nalet olsun içimizdeki dürüstlük öğretisine! 😉