28 Mayıs 2019 Salı

#Çocukları,her zaman çok önemsedim.Sonra da,kadınları.
Bugün,çocukları yazayım,yarın da kadınları.
Dünyanın en masum,en saf varlıklarıdır çocuklar.
Hiçbir zaman,çocukların gözünden hüzün geçirmemek gerektiğine inandım ve bunun içindir çabam.
Çocuklar okumalı,eğlenmeli,yani;çocuk olmanın bütün güzelliğini yaşamalı.
Çocukluk yıllarımdan geçen anılarım aslında çocuklara olan zaafım.
Bir kız çocuğuna az önce bir masal kitabı hediye ettim örneğin.Okumaya öyle hevesli ki,destek olmak gerek.
Haluk Levent'in, 'Ahbap ' platformu var,belki biliyorsunuz.İşte bu platform,geçende,benim de yazdığım,Mersin-Erdemli'de,üstü kirli diye dolmuşta yere oturtulan Suriyeli çocuğa bisiklet hediye etmiş.Çok sevindim bunu okuduğumda.
Çok iyi çocukluk anılarım olduğunu söyleyemeyeceğim.Benim de gözümden epeyce gölge geçti.
Bakın,bir örnek:
Dün,doğum günüm diye geçmişimi ziyarete gittim.Annem,Babam,Anam,Dedem ve Babaannem ve kardeşlerim.
Hepsine çiçek koydum elbette ve hepsinin başında uzun uzun durdum ama biri hariç;Babaannem,yani,bizim yörenin tabiriyle:Ebem.
Peki,neden?
Çocuk kalbimi çok üzmüştü çünkü.
Ebem,kasanın başına geçmiş,elmaları ayıklıyor;' Şu sağlam,şu çürük' diye.e'nin elmaları çok farklıdır.Kokusu,bütün evi sarar ve çok geç çürür ama çürür.
Ebem,kasanın başına geçmiş,elmaları ayıklıyor;' Şu sağlam,şu çürük'diye.
Yanına gittim ve 'Ebe,bana bir elma verir misin?' dedim,bana baktı ve orda,mis kokulu elmalar dururken,bana yarısı çürümüş elmayı uzattı.
Sevmediğini o kadar iyi hissettirirdi ki,beden dilinde.Birkaç dakika,öylece ebeme baktığımı anımsıyorum.
Bu arada,benim yaşım 4 belki 5,ebem 95 yaşında ama aklı başında bir kadındı.O zamanlar,öyle Demans,Alzheimer falan yoktu henüz.
Ebeme baktım,yaptığı davranış çocuk kalbimi öyle üzmüştü ki,elmayı eline geri verdim ve odadan çıktım.
Bir daha,ebeme hiç yaklaşmadım
Onu hiç sevmedim.
Şimdi,ziyarete her gittiğimde,onun mezarına da çiçek koyuyorum ama her keresinde şunu da söylüyorum:' O çürük elmayı bana vermeyecektin.'
Bunu neden anlatıyorum sizlere?
Çocukluk anılarınız çok net kalıyor akılda.
Bir çocuğu sevindirip,mutlu etmek çok da zor değil inanın.
Ülkemizde,son yıllarda,el kadar çocuklara yapılan tecavüzleri,cinayetleri okudukça içimi daha bir hüzün kaplıyor.
Dokunmayın şu çocuklara Allah Aşkına!
Çocukların gözlerinde gülüşü solduruyorsunuz ya!
Ecrin,Leyla,Ceylan ve diğerleri.....
Gülüşü solan çocuklar bunlar.
Ben,birkaç dal çiçekle üzüntümü atıyorum ama hayatta kalan o çocuklar,hayatları boyunca yaşadıkları travmayı atlatamayacaklar.
Her okuduğum çocuk haberinde,içimi bir ürperti kaplıyor.
İyi hal indirimi,kravat taktı,saygın biri gibi ödülleri bırakın artık!
Yok mu bunlara ceza verecek bir sistem?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder