16 Mayıs 2015 Cumartesi

#''Kalp kırılması sorun değil de,kırıkların ta ordan uzanıp beyne batması...
İşte o kötü oluyor.''
Yazanı bilmiyorum,beni hoşgörsün lütfen ama son dönemde okuduğum,gönül kırgınlığının geldiği son noktayı anlatan güzel bir söz.
Kırılıp,dökülmeden yaşamak mümkün mü?
Elbette değil.
Annem hep derdi ki:''Taş,taşa değmeden duvar örülmez.'' Çatışma çıkmadan uzlaşı olur mu?
Bir gün,kırılır,incinirsiniz ama ertesinde mutlaka bağışlayıcı bir yan bulur affedersiniz.
Her ilişki önce güzel başlar.Bu dostlukta,arkadaşlıkta,işte,özel hayatınızda böyledir.
İlişki ilerledikçe,bir güven duygusu gelir insana ve daha çok seversiniz.Sevgi,güvenle pekiştiğinde ortaya çıkan şey,sağlam bir ilişki olmalı.
Ailenizi seçemiyorsunuz ama sevgilinizi,eşinizi,arkadaşınızı,işinizi siz seçiyorsunuz. Dolayısıyla,karşınıza çıkan insanların kumaşının kalitesini anlamak da size düşüyor.
Çoğunlukla sonu iyi bitmiyor bu tür seçimlerin biliyorsunuz.
Hani,karşılıklı,birbirinizi kırıp,dökersiniz ama kalp kırıklığı bir şekilde gönül almayla hallediliyor.
Bugün,bu sözü okuduğumda,kalpteki kırıklık ya beyne ulaşırsa ne olur sorusunun yanıtını aradım.
Klasik internet sözü gibi dursa da,derinliği çok fazla geldi.
Düşünsenize;kırılganlığınız,artık aklınıza kadar yansıyor.Yani duygularınızın yerini mantık almaya başlıyor.
İşte burda,artık geri dönülmeyen,affedilmeyen noktaya geliyorsunuz.Tıpkı,kırılan bir bardağın artık suyu sızdırması gibi,duygularınız da örseleniyor ve tamiri olanaksız bir hale geliyor.
İnsan,ilişkiyi neden bu noktaya getirir?
Oysa,her iyi başlamamış mıydı hayatınızda?
İletişim zordur.İnsanın kumaşı kaliteliyse eğer,uzlaşı kolaydır da,ya değilse?
İncinip,kırılmak kolay,asıl zor olan ilişkiyi güzel yürütebilmek.
Duygulara saygısız,ilişkiye,paylaşıma saygısız insanlar ne kadar da çoğaldı değil mi?
Bir insanın işine yaradığınız sürece çevrelerine alıyorlar,işi bittiğinde ise,fırlatılıp,atılan bir objesiniz belki de.Bu hayatın her alanında geçerli inanın.
Sevgiliniz,eşiniz,patronunuz.... Hiç değişmiyor.
Seçtiğiniz insana dikkat edin.Edin ki,kırdığı şeyin bir et ya da kemik parçası değil duygularınız olduğunu anlasın.
O kırıklar var ya,o kırıklar....
Beyne ulaştığında,artık her şey bitiyor.
Kırmayın!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder