26 Ağustos 2019 Pazartesi

· 
Memleketimizin doğusundan,batısına,kuzeyinden,güneyine yerli- yabancı maden şirketlerine,altın arama şirketlerine peşkeş çekildikçe çekildi ve yakılmadık orman bırakılmadı çok şükür.
Bir ülkeye,daha ne kadar ihanet edilebilir acaba?
Kaz Dağlarından,yeterince saha açılmıştır artık ya da Karadeniz'de ya da,sahillerde yeni otellere yer de açıldı sanırım,daha da bu yıl için yakmaya gerek kalmadı.
Oralar bitti,peki burda neler oluyor?
Dün sabah,atölyemin üstünden yangın helikopteri geçince yine' Eyvah,bir yer daha yanıyor' dedim ve içim üzüntüyle doldu.
Yanan,yalnızca ağaçlar değil ki,içindeki her canlı yanıyor.
Çukurova,bu dönemde küller,siyah tozlar,boğucu bir hava ve kabus gibi sıcaklara teslim çünkü;
ANIZ YANGINLARI başladı.
Bilmeyenler için yazayım,anız yangınları;hasat sonrası tarlada kalan artık ve sapların yakılarak,tarlanın yeni ekim işin hazırlanması demek.
Yıllardır,Çukurova'nın kanayan yarası ama hiç kimse bu olayı durdurmuyor,çaba bile harcamıyor.
Adana,Osmaniye,Kahramanmaraş,Gaziantep milletvekilleri kulaklarının üstüne yatmış seyrediyor bu yangınları.
Hava,dayanılır gibi değil artık.Eylül 15'e kadar da sürecek bu cehennem.
Durdurun bu anız yangınlarını artık!
Toprak yanıyor,kaplumbağalar yanıyor,sürüngenler yanıyor,Turaç kuşları yanıyor.
Yanmayan bir şey yok binlerce dönümlük tarlalarda.
Havada,ağır bir yanık kokusu ve savrulan siyah küller....
Evlerimizin içine kadar her yer siyah parçacık dolu.
Valilik yüzde yetmiş yakma izni vermiş,kime göre,neye göre?
Tarım Müdürlüğü,yangını görürseniz haber verin diyor bana ,sanki testi kırılınca su tutarmış gibi.
Planlama yapmak,çiftçiyi desteklemek,tarlayı yakanlara ciddi anlamda cezai yaptırım uygulamak ve teşviki kesmek.
Bölgede,en çok mısır ekiliyor.Planlı bir tarım politikası her şeyi değiştirebilir.Alternatif ürünlerin tercih edilmesi teşvik edilmeli ya da hasat sonrası yardım mutlaka şart!
Zeytin Bahçesi dedim ve anız yangınları.
Görüntülerle yangın ne alaka değil mi?
Ama ben,meyvesini bile göreceğim şüpheli bu ağaçları dikerken doğaya bir katkım olsun dedim.
Her bir ağaca tek tek sarıldım,sevdim onları.
Sevginin yapamayacağı hiçbir şey yok bu dünyada.
Daha geçen yıl dikmiştim ama bu yıl boyumu aşmış canım zeytinlerimiz.
Bizler,doğayı diri tutmaya çalışırken,oraya saray,buraya külliye,şuraya maden sahası,öteye mermer ocağı diyorsunuz ya!
Bu kesilen ağaçların,yanan tüm canlıların ahı hepinizi vursun diliyorum.
Acı çeke çeke gidin bu dünyadan!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder