9 Ocak 2020 Perşembe

Nereye yetişiyorum ben de bilmiyorum ama koştur koştur gidiyor hayat.
11 Kasım'da,ağaç dikme etkinliğinde,46 fidan dikmiştim alana.
Kontrollerini asla ertelemiyorum.Altı Selvi fidanı kurumuştu.
Orman İşletmesinden hem Selvi hem de Mavi Selvi üstelik ve Sabun Ağaçlarının fidanlarını aldım.
Sabun Ağacını ben de ilk kez duyuyorum ama ağaç,ağaçtır,illa ki,kuruyanların yerine dikilecek.
Sonrasında,bu ağaçla ilgili planlarım var elbette,boşuna da dikmedim yani. 
11 Kasım'da,dikilen fidanların çoğu kurumuştu,ilgililere duyurulur.
Bugün,bu fidanları yenileme çalışmasındaydım.Yeni Selviler ve araya kaçmış Mavi Selviler ki,çok severim bu ağacı,Sabun Ağacı da derken,güneşli ayazda,bu işi de bitirdim,çok şükür. 
Tek sıkıntım,fidanları dikeceğim çukurları açarken,solucanlara geliyordu darbe.Bir de,dikim sırasında elime değmesin diye gösterdiğim çaba da yani....
Ben de,nasıl toprağı seviyorsam artık.... 
Burası bitince,sıra geldi,Zeytin Bahçesine.
Köşeyi döneceğim yatırım aracım bu bahçe. 
Bahçeye her gittiğimde,Anama,Dedeme bin kez dua ediyorum;bu bahçeyi bize bıraktıkları için.
Elleriyle diktikleri portakal,mandalina,turunç ve hurma ağaçları çok kıymetlimiz.
Hepsi,bizi bıraktı gitti ama emanetlerini ben ve kardeşlerim yaşadığımız sürece koruyacağız.
Turunç Reçelini biliyorsunuzdur.
Peki,ya ekşisini!
Bugün,Turunçları topladım.İrice olanlarından reçel yapacağız,diğerlerinin de ekşisini çıkaracağız.
Salatalarda da müthiş bir tattır,Turunç.
Hala denemediyseniz,çok şey kaybetmişsiniz demektir.
Bizim,yöresel lezzetlerimiz dururken,dışardan ithal edilen ürünlere ne gerek var?
Eskiden Chia Tohumu var mıydı soframızda?
Karakılçık Buğdayımıza ne oldu?
Ya da Avokado,Ananas ve diğerleri....
Biz,bize yeteriz.
Yeter ki,kendi ürünlerimize sahip çıkalım,çiftçimizi destekleyelim.
Geleceğin bir çiftçi adayı olarak ,her ne kadar böceklere elim değmesin diye çabalasam da,ya bu kalkınma sağlanacak,ya da sağlanacak! 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder