16 Ocak 2020 Perşembe

#Şehitlerimiz.......
Yazması ne kadar da kolay;Şehitlerimiz....
-Konya'da,Suriyeli kadınlar rahat doğursun diye özel bir hastane açma girişimi var ya!
-Anayasaya aykırı,ara tatilde,çocukları camilere tablet vaadiyle çekmeye kalkan MEB var ya!
Yani,konu çok da,hepsinin önüne Şehitlerimiz geçiyor,geçmeli.
Gazetelerin,alt satırının sonunda,küçücük bir haber olarak yer alan vatan evlatları,hepsinden daha önemli.
Ya da,aslında,birbirine bağlı demeliyim.
5 milyon Suriyelinin,bizim ülkemizde ne işi var?
Doğurmaktan ve kadınları gebe bırakmaktan başka bir işe yaramayan Suriyelilerin,benim ülkemde ne işi var?
Deniz kıyısında,nargile sefaları sürerken Suriyeli gençler,benim Mehmetçiğimin Suriye bataklığında ne işi var?
Davutoğlu ki,sanki çok matah biriymiş,şimdi umut bağlanan çok iyi bir siyasetçiymiş gibi,Stratejik Derinlik diye memleketi Suriye bataklığına sokan isimlerden biri değil mi?
AKP hükümetinin,tümüyle yanlış dış politikasının eseri değil mi ,Şehitlerimiz!
Amerika'nın sömürmeye doymadığı petrolün faturası,' BOP' un Eşbaşkanıyım' diye yapılan açıklamaların eseri değil mi;Şehitlerimiz!
Her şehit haberi geldiğinde,kameralar yıkık dökük,sıvasız,çoğunda pencerelerine naylon geçirilmiş yoksulun da yoksulu evlere döner.
Hemen,akan damından kocaman bir Türk Bayrağı sallandırılır.
Ellerini dizlerine sıkıştırmış babalar,çığlıkları yeri göğü inleten analar vardır o evlerde.
Üst düzey subaylar dizilir,elbette şehit olan Alevi değilse musalla taşının çevresine.
'Şehitler Ölmez,Vatan Bölünmez 'diye bağırır kalabalık .
İyi de,Şehitler ölmüyorsa,o tabutlarda,gencecik bedenlerin ne işi var?
Mehmetçiğimizin Suriye'de,şimdi de Libya çöllerinde ne işi var?
Emperyalizmin umurunda mı,senin giden canların?
Her şey,petrolü bitirene kadardır.
Umurlarında değildir,sürgün edilen insanlar,açlık,hastalık,sefalet,hastalık.....
Düş peşinde koşanların,düşüne ortak olanların eseridir Şehitlerimiz!
Gidin sorun bakalım,o Ana-Babalara.....
Senin evladın kıymetli de,onlarınki değil mi?
Saçını okşaya okşaya büyütmedi mi oğlunu,kızını?
Senin evladını,fanuslarda saklayıp,saraylarda ,lüks konutlarda büyütürken,özel okullarda okurken,özel arabalarla giderken,soğuktan üşüye üşüye okula göndermedi mi evladını?
Senin evladın evlat da,garibanın ki ne?
Bu kadar kolay yani,'Sayın seyirciler,Barış Harekatında üç şehidimiz var' demek!
Daha kaç şehit olması gerekiyor, Suriye ile masaya oturmak için?
Diplomasi diye bir şey yok mu?
Eninde sonunda,Suriye ile Esad ile o masaya oturacaksınız,peki neyi bekliyorsunuz?
Sarı saçlı bir çılgının,Ortadoğu'yu kan gölüne çevirmesini daha ne kadar seyredecek insanlık?
Adı Barış!
Ama içi Kan Gölü!
Gidin bakın o evlere şimdi.Anlı şanlı söylemler,cenaze defin işlemi,kapanış ,herkes evlerine dağılabilir;
Mezarın başında,gözü yaşlı bir Baba,toprağa sarılmış,evladını bırakmayan bir Anadır geriye kalan!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder