#'Yaklaşık,iki aydır pazartesi pazarına gitmiyordum.
Arızalı hallerden çok sıkıldım artık ve pazarın yolunu tuttum bugün.
Pazarın girişinde,köylerden gelen küçük üreticileri gördüm.Minicik bir çuvalın ya da örtünün üstünde bahçesinden topladığı ürünleri satmaya çalışıyorlardı.
Belediye Başkanıyla bu konuyu görüşmüştüm ve bir de planlama önermiştim ama henüz hayata geçirilemedi,nedendir bilinmez!
Hemen girişte,halinden lise öğrencisi olduğu belli,bir genç marul satıyordu.
Böyle gençleri ve yaşlı insanları özellikle tercih ediyorum ürün almak için.

Pazarda,bir evin haftalık tüketimi için ne kadarlık bir bütçe gerekir?
Vatandaş,sarayda yaşamadığı için,cüzdanın içindeki kadardır harcaması.
Elma kabuğundan sirke yaparak tasarruf edenleri ve sarayın bütçesini gördükçe,pazarda,yere dökülmüş meyve sebzeyi toplayan garibanları görüyorum ve.....
Neyse....
Daha fazla dilimden düşmesin sözcükler.

Pazarcılar,beni cidden seviyorlar ve çok da merak etmişler.❤️
Hangi tezgaha yaklaşsam 'Hocam,nerdesiniz yahu?' diyorlar;ben de hiç bozuntuya vermiyorum.
Sevilmek ve özlenmek güzel. ;)
Mahmut Amca örneğin....
Bana,Nergiz çiçeği getirmiş.Biraz da sitem etti.'Nasıl gelmezsin pazara' diye.Kem küm ettim ama iki aydır öksürükten kurtulamadığımı,başımı tutamadığımı söylemedim elbette.
Pazara,her zamanki gibi,küçük çaplı bir servet ödemeden eve gelmek olmazdı. ;)
Açlık ve yoksulluk sınırındaki milyonlar nasıl yaşıyor,ne yiyip ne içiyor Allah Aşkına?
Bu fiyatlarla,değil bir hafta,iki günlük bile alamazsınız.
Mevsimi geçiyor Hambalis'in örneğin.
Fiyatını sordum....
' Tabana,çeyrek altın mı sakladınız,talihliye çıksın diye' dedim,pazarcı güldü. :)

Hayat,her zaman gülümseyerek geçmiyor elbette.
Pazarda,çok sakin,kendi halinde,çok da saygılı bir pazarcı vardı,canına kıymış!
Nasıl üzüldüm anlatamam!
Üç günlük dünyada,zaten ölüp gideceğiz.Çabuklaştırmanın gereği var mıydı?
Pazarı bitirdim,eve dönüyorum,lise öğrencisi genci gördüm,marulları hala duruyordu,satamamıştı.
Hacıya,hocaya,tekkeye,cemaate gidenler var ya!
'İtibardan tasarruf olmaz 'diye dizi dizi konvoyları yola dökenler var ya!
Halkın parasını,hayal mahsulü projelere 'İnadım inat' diye uygulamaya koymaya kalkanlar var ya!
Nerde şu Allahın sopası?
Ne lanet olası bir hayatın içindeyiz yıllardır!

Pazarda üşüyen,büzülmüş yaşlı insanları görüyorum.
Üç-beş demet maydanozu,tereyi satmaya çabalıyor.
Emek işte.....
Bu yaşta bile ekmek kaygısıyla çalışıyorlar.
Çok saygı duyuyorum bu insanlara.
Tez zamanda,köyden gelen küçük üreticiler için bir pazar kurmalı artık.
Belediye Başkanıyla yeniden görüşeceğim bu konuyu.
Ne çok çözülecek sorun,ne çok yapılacak proje var!
Ama halledeceğiz elbette!