24 Ocak 2020 Cuma

#DEPREM GERÇEĞİ....
17 Ağustos 1999 depreminde,Zorkun Yaylasındaydım.
Elektrikleri kesildi,televizyon yok,telefonlar çalışmıyor ve gecenin üçünde yaşanıyor bunlar.
Sabah,komşumuz, 'İstanbul'da deprem olmuş' dediğinde,öğrendiğimiz tek yayın organı,transistörlü radyoydu çünkü;başka çalışan bir şey yoktu.
Radyo da,sesli alet olunca,depremin yıkımını öğrenemedik ta ki,ben ertesi günü eve dönene kadar.
Televizyonu açtım ki;Tanrım! Evler kağıt gibi yıkılmıştı,Her taraf enkazdı ve altında yüzlerce,belki binlerce insan,bir umut bekliyordu.
Hatırımda kalan,kısmen çökmüş,duvarı yıkılmış bir apartmanın penceresinden savrulan tül perdeydi.
O apartmandan kaç kişi sağ kaldı bilmiyorum ama durum vahimdi ve biz deprem ülkesiydik,bu netti!
Aç gözlü,yamyam müteahhitlerin,birinci sınıf tarım toprağı demeden,buldukları her arsa ve araziye beton bloklar dikmesinin sonucuydu bu afetlerin yarattığı travma.
Kim izin veriyordu,kim denetliyordu bu binalara sorusu elbette önemini yitiriyor artık.
Birileri,rant peşinde,birileri bu işten nemalanma peşinde ve bu hiç değişmiyor.
Elazığ'da,6.8 şiddetinde bir deprem oldu.hemen her yerden hissedildi bu deprem.
İnsanlar,panik halinde,internetten ' Sallandık' mesajları atarken,telefona uzandım,uzaktaki yakınlarımı aramak için ama hatlar çalışmıyordu.
İnternet,beyaz sayfalarla bana hizmet veriyordu.
Peki....
Ben,her ay bu operatörlere ,neden avuç dolusu para ödüyordum?
Parayı alırken iyi,fiber diye reklam yapmak da iyi de,icraat nerde?
Yarın sabah,tıpkı 17 Ağustos gibi,gün aydınlandığında göreceğiz bu depremin bilançosunu.
Çürük binalarda oturuyor,deprem için hiçbir önlem almadan yaşıyoruz.
Neye güveniyoruz cidden anlamıyorum?
Toplanma alanları,sıcakta,soğukta toplanan insanlara yardım,yollar,kurtarma ekipleri ve her şey planlanmış mıydı deprem için?
Elbette Hayır!
Dua edelim,şehadet kelimesi getirelim ve kaderimizde neyse onu yaşayalım öyle mi?
Aklıma hemen Japonya geliyor nedense!
8 şiddetinde deprem oluyor,insanlar yerlerinden bile kalkmıyor,neden acaba?
Deprem değil,çürük binalar öldürüyor olabilir mi insanları?
Doğa,bize sürekli uyarısını yapıyor.Kanal İstanbul diye inatlaşanlar,kendilerini garantiye almış olabilirler ama ya şu anda Elazığ'da,Malatya'da,ilçelerde,köylerde enkazın altında yaşayanlar?
Kızılay Başkanı,sms numarası yayınlamış ve deprem için 10 tl yardım istiyor,duydunuz mu?
Hey maşallah!
1999 yılından bu yana toplanan onca yardım parası ve belimizi büken vergilerin toplamı nerde?
Yoksa siz,duble yollara mı saçtınız o paraları?
Maşallah size!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder