20 Ocak 2020 Pazartesi

#Kitap okumak,boş zamanı değerlendirmek değil,okumak için zaman yaratarak,sosyal ve kültürel açıdan zenginleşmektir.
Hele bir de,sıcak bir oda,kahve ve Öyküler varsa..... 
Sinema sektöründe olsaydım eğer. Stefan Zweıg'ın bütün kitaplarını senaryolaştırır,filme çekerdim.
Son dönemde,soluksuz okuduğum kitaplarıyla,betimlemeyi çok başarılı yapan,çok önemli bir yazar Stefan Zweıg.
Elimde,bir çok yarım bıraktığım kitap var şu anda.
Okumak için kendimi zorladıklarım da çok.
Ayraçları bana bakıyor,ben de onlara ama sevmeden ,illa kitabı bitirmek için okumak istemiyorum.
Edebiyatta,en çok öyküleri severim ben.
Zaten,bunu kızımla da belgeledim. ❤️
Hayatın içindeki,her bir sayfa,bir öyküdür insanın yaşamında.
Bazen iyiyizdir,bazen de kötü ama illa ki,bir şeyler yaşanır güne dair.
Öykülerimizdir,bizi biz yapan.
Stefan Zweıg'ın kitaplarında,inanılmaz tatta öyküler anlatılıyor.
Öyle betimlemeler yapıyor ki yazar,sanki,o anda,o gemidesiniz,o odadasınız,o öykünün içindesiniz.
Yaşasaydı,eminim çok daha fazla eser bırakacaktı okurlarına.
Sinema sektörü dedim...
Edebiyat uyarlamalarının geneli çok başarısızdır.Film uzadıkça,içine konan yan unsurlar,kitabın özünden uzaklaşır ve ortaya bir film çıkar ama o film,o kitabın filmi değildir artık.
Stefan Zweıg'ın öyküleri,tam senaryo yapılacak öyküler.
Ama film değil,televizyon filmi yapılmalı.
Özünü bozmadan,sakız gibi uzatmadan,ağdalı melodram havasına sokmadan,tüm ayrıntılarıyla bir film.....
Ne müthiş olurdu izlemek! 
Okurken bu kadar keyif aldığım,her bir sayfasını çevirirken,bir sürprizle karşılaştığım kitapları bulamıyorum uzun süredir.
Bu kitabı okuyun lütfen,pişman olmayacaksınız.
Belki,geç kalmaya ramak kalmış bir şeyleriniz varsa,yeniden gözden geçirirsiniz. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder