#Siz hiç,yoğun bakım ünitesinin kapısında bir yakınınızı beklediniz mi?
Kulağınız kapıda,ha açıldı ha açılacak,doktor kötü bir haber verecek diye içinizde kopan fırtınalarla ,bir umut diye yaşlı gözlerle hiç beklediniz mi??
Bunu,yaşayanlar çok iyi bilir.
Nasıl da kaygılıdır insan,nasıl da kalbiniz yerinden çıkacak gibidir bekleyiş.
Çünkü;içerde,canıyla boğuşan,bir umut bekleyen insan,canınızın bir parçasıdır.
Hasta olmak da zordur,kapıda beklemek de.
Dün,haberlere bir kadının açıklamaları düştü.
Sağlık Bakanı yardımcısı bir doktor,bu kadın!
İşte,ülkemizdeki Sağlık Bakanlığının durumu bu!
Profesör ünvanlı bu kadın doktor,Trabzon'da,Uluslararası 5. Yoğun Bakım Enfeksiyonları Sempozyumunda konuşmuş yoğun bakımda yatan hastaların durumunu.
Biz,doktor değiliz.Yoğun bakım ünitesindeki enfeksiyonları da bilmeyiz,oransal durumunu da.
Eğer,yoğun bakımlarda,hastane enfeksiyonları ön sıradaysa,bunun önlemini biz mi alacağız?
Bu doktor.öyle bir tümce kuruyor ki,Bunları okutan tıp fakültelerini cidden kapatmalı.
Olmasın,böyle doktorlar.

Bir insan,hobi olarak hastaneye gitmez.Canı sıkıldığı için doktorun kapısını çalmaz.
Hastalık bu,ciddiye almak gerekir.Zaman ve para kayıptır ve yüktür insana.
Normal odada yatan bir hastanız,yoğun bakıma kaldırılmışsa,o hasta için bir risk var demektir.
İnsan,hobi olarak hastasını yoğun bakıma kaldırmaz.

Bu doktor demiş ki:
'Yatakların akılcı kullanılamaması hastaların çok uzun süre bazen hayat beklentisi olmayan hastaların dahi destekle çok uzun süre yaşaması,yoğun bakımlardaki yoğunluğu artırıyor,bu da diğer hastalara engel oluşturuyor.'
Hayat beklentisi olmayan hasta ne demek?
Yoğun bakıma neden alınır bir hasta da,hayat beklentisi bitiyor diye gereksiz olsun?
O zaman,hastanın fişini direk çekin,zahmet etmeyin yaşatmak için.
Nefes olduğu sürece umut yok mudur hastada?
Yıllarca bitkisel hayatta kalan ve birden uyanan insanları nereye koyacağız?
Fişleri çekilmiş olsaydı,çoktan kemikleri bile çürümüştü değil mi?
O halde?
Doktorun görevi yaşatmaktır.Hayat beklentisi yok diye hastanın ,yoğun bakımdaki yatak işgali ne demek?
Orda yatan,annesi,babası,kardeşi olsaydı da,hayat beklentisi yok diye kapı dışarı edecek miydi bu doktor?
Hastanelerde,hastane enfeksiyonu ciddi bir konudur elbette.Bir bilim insanına düşen de,etmenleri minimum düzeye çekerek,hasta ve hastane güvenliğini sağlamak değil midir?

Şu denir mi Allah Aşkına:
Bir hafta on günden sonra hastalarda enfeksiyon kontrolü çok zorlaşıyor. Bunun hukuksal boyutu var, etik boyutları var, bizim inancımız, kültürümüz bunların pek çoğu etkiliyor. Biz bazı hastalarda bazı Kuzey Avrupa ülkeleri gibi davranamıyoruz. Bunların hepsi bir kısır döngüye giriyor. Hastaların yatış süreleri uzadıkça enfeksiyonlar artıyor. Enfeksiyon arttıkça hastaların yatış süreleri uzuyor.

'Avrupa' ,diye örnekleme yapmış da bu doktor,Avrupa'da,bir doktor bu açıklamayı yaptığında görevde bırakılır mı acaba?

Yani......
Yoğun bakımdan çıkar,ölsün!