Bugün Pazar....

En sevdiğim gün.

A. France demiş ki ;

'Üstünden geçtiğin köprüleri yıkma,bir gün geri dönmek zorunda kalabilirsin.'

İnsanların birbiriyle iletişim kurması hem kolay hem de çok zor.

Denklik dediğimiz şey çok önemli burda.

Peki, nedir bu denklik?

Söylediğinizi anlayan, konuştuğunu anladığınız durumun adıdır ,denklik.

Bunun alt başlıkları da var elbette.

Benzer eğitimi almak, benzer ekonomik koşullarda yetişmek, benzer aile yapısı, benzer kültürel çıta....

Bundan şu sonuç çıkmasın lütfen: Herkes üniversite diplomalı olacak ,herkes varlığın içinde yüzecek değil elbette.

Aldığınız eğitim, büyüdüğünüz koşullar,çevreniz ile iletişim kurma netliğinizi sağlıyor.

Yaşadığınız çevre, iletişim kurduğunuz insanlar, yaşam kalitesini destekleyen unsurlar. Aynı dili konuşan insanlar birbirini çok daha iyi anlar.

Bizler, iletişim uzmanı değiliz, olmamıza da gerek yok ama anlaşılabilir olmak önemli.

Hayat, öbür türlü nasıl geçer, değil mi?

Çevreme bakıyorum, insanlara ...

Kızgın, öfkeli, saldırgan, problemli insanlar geneli.

Mutsuzluğun uğrak yeri insanların çoğunluğunun olduğu bir yerde ,ciddi bir algı, sorun ve iletişim zorluğu vardır.

Toplum, bir travma yaşıyor. İnsanlar, birbiriyle konuşmuyor kavga ediyor yalnızca.

Öyle yıkıcı, ilişkiyi öyle hırpalayıcı ,öyle geri dönülmez yola sokuyorlar ki, affetmek için neden bulamıyorsunuz insanlarda .

İnsanları kırıp dökmeyeceksiniz.

Olur da, bir gün pişman olursanız ki, illa ki olunur, geri dönmeye yüzünüz olsun.

Aynı bağın üzümü değilseniz , biriniz tatlı üzüm , diğeriniz koruk olursunuz ve anlaşmanız çok zor olur.

Denkliği yakaladığınız insanlarla çoğalır ,zenginleşirsiniz.

Konuştuğunuzu anlamayan ya da yanlış anlayan insanlarla hayat çekilir mi?

İyi Pazarlar...