Bugün Pazar....
En sevdiğim gün.
İnsan,yaşadıkça yeni şeyler öğreniyor.
'Her gün yeniden ,her gün yenilen' diye bir slogan vardı duyduğum.
Karşımızdakine bir soru sorarken, ya da herhangi bir duyguyla aşk, nefret ,öfke , sevgi gibi yönelirken önce düşüneceğiz.
Örneğin ; ' Ben bunu söylüyorum ama ne kadar doğru algıladım , ani karar mı veriyorum gibi gibi...'
Yine örneğin ; biliyorsunuz, Adana'da Portakal Çiçeği Karnavalı var günlerdir. Ben de ,naçizane içindeyim. İsimlerimiz yazılı kartlar hazırlanmış. Kortej geçerken, aşağıdan bir kadın bana bağırdı .
' O soyadı hiç olmamış.'
'Allah Allah ' dedim , ' Bu kadın bana niye böyle bağırdı ki '
Çünkü ; soyadım , FETULLAHOĞLU.
Darende' eşrafından büyük dedemin lababı.
Anlamı da, 'Fetheden ' demekmiş.
Tamam !
Bir şeyi fetheden ben değilim ama büyük dede, değişik biriymiş anlaşılan.
Anlatılana göre de; bir atı varmış,ağa ya!
Heybenin iki yanında para ve altın olurnuş ve geçtiği yerlerde ulufe gibi dağıtırmış.
Bir insan ağa olunca böyle oluyor demek ki.
Gönülleri fetheden birine de
lakap 'Fetullah ' demişler, Babam da, şahane ötesi iki amcadan! ayrı bu lakabı soyisim olarak almış ,hepsi bu.
Yani öyle, okyanus ötesinde yaşayan o cahil din sömürücüsü ile bir ilgimiz yok.
Olabilir mi ,Allah Aşkına?
Zaten ,onu adı Fethullah !
Bizim soyadımız, FETULLAHOĞLU.Arada H harfi de yok üstelik.
Eğer, biri daha bu aptalca yönelimde bulunursa, yeminle ağzına kürekle vuracağım.
Gururla taşıdığım bir soyadım var, kimseye söz söyletmem.
Kaldı ki; fethediyoruz elbette bir şeyleri ama gönülleri.
Pazar pazar, bana da bu yazıyı yazdırdı ya o bağıran kadın...
Belki okur da, ne söylediğini bilir.
İyi Pazarlar....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder