26 Mayıs 2020 Salı

#Evden çıkma yasağıyla bir bayram geçiriyoruz.
Yarın,biraz daha özgür olacağız elbette ama dikkatli olmak da gerekiyor biliyorsunuz çünkü;tehlike halen sürüyor.
'Pik yaptı ' denilen koronavirüsün inişe geçmesi de uzun sürecek gibi görünüyor.
Ne yapacaksınız bu süreçte,her şey sınırlı?
'Evde Bayram Konserleri' başlığındaki konseri izledim önceki akşam.
Kubat söylüyordu türküleri.
Pir Sultan'dan,Sezen Aksu'ya,Neşet Ertaş'tan ,Karacaoğlan'a türküler,şarkılar dinledim sanatçıdan.
Çok iyi bir ses ve yorumcu,Kubat.
Konseri,internetten bulup izlemenizi öneriyorum.
Yarım kalan sevdaları,sevmenin güzelliğini,karşılıksız sevdaları ve hayatı anlatıyor hem de ders gibi anlatıyor türkülerimiz.
Bu türküleri yazanların derinlikli sevgilerini öyle hissediyorsunuz ki,sözlerde.
Hep,'eskiden şöyleydi hayat,eskiden böyleydi yaşadıklarımız' serzenişlerini dinleyerek büyüdük ama türkülere baktığımızda,gerçekten de eskiden hayat daha bir kaliteli,insanlar daha bir saygılıymış.
Şimdi,yakın uzak çevremize baktığımızda ,aklı fesat,fikri kirli,bütün hayatını alavere-dalavereye yüklemiş,saygısız,sevgisiz insanları görmüyor muyuz?
Dürüst insanı,Dyojen gibi arıyoruz ama nadiren karşımıza çıkıyor.
Neşet Ertaş'ın şu türküsü Kubat'ın sesinden:yankılanırken odada:
-Sen ağladın canım, ben ise yandım
-Dünyayı gönlümce olacak sandım
-Boş yere aldandım, boş yere kandım
-Ah rengi gözümde solan dünya
-Ah yalan dünya, yalan dünya
-Yalandan yüzüme gülen dünya
Bir bira açtım,biraz da çerez; türkülerin akışına bıraktım kendimi.
Ne kadar özlemişim meğer,Safranbolu'nun eşsiz güzellikteki evlerinin görüntüleri eşliğindeki,insanın içine içine işleyen türküleri.
Bunca yeri gezdim ama Safranbolu'ya gitmediğimi düşündüm birden.
Ölmeden önce yapılacak 100 şey listesi olur ya sosyal medyada.
Safranbolu'yu da unutmamalı.
Gezilecek ne çok yer,keşfedilecek ne çok güzellik var ülkemizde.
Anacığım,nurlarda uyusun hep derdi ki:'Kızım,uçmadan kaçmaya vakit yok ki,bir şeyleri eksik bırakmadan yapabilesin.'
Gerçekten de,uçmadan hiçbir şeye vakit kalmıyor ki.....
Oysa,üç günlük ömürde,yapamadan 'Keşkelerimizle' ne çok şey kalacak geride.
Bir sihirli dokunuş gerek insana. 🖊

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder