Köye gitmeden önce,'Ben çocuk olsaydım,en çok neyi isterdim?' dedim;en çok eğlenceli etkinlikleri elbette.
Köyde,bir köy meydanı olmayınca çocukları büyük bir alana topladım ve sabun köpüğünden baloncuk yapma oyunu oynadık birlikte.
En çok eğlendiğimiz bölüm buydu.

Çocuklar,daha önce hiç böyle bir oyuncakla oynamamışlar.
Önce,ben balonları üfledim ve yakalamalarını istedim.
Çığlık çığlığa öyle koşturdular ki baloncukların arasında.
Gözlerindeki gülümsemeyi görmek için gitmiştim Laloğlu Köyüne,gördüm de.

Sırasıyla hepsine verdim oyuncakları ve tüm alanda,rengarenk sabun köpükleri yaptık yüzlerce.
Çocuklara dedim ki:'Bu baloncukların içine hayallerinizi koyacaksınız ve en küçükten,en büyüğe hayallerinizi gerçekleştireceksiniz ömrünüz boyunca.'
Sonra,hayallerini sordum:Biri,polis olmak istiyormuş,diğeri doktor.
Biri,öğretmen olacakmış,diğeri hemşire.
Çocukların hayalleri bile geniş açılı değil ama olacak,büyük hayaller kurmayı da öğrenecekler.
Köyde,sağlık ocağı yok,zaten ne köy kahvesi var,ne bakkal,ne fırın ne de köy odası var.
Muhtara dedim ki:Bir daha bu köye yolum düştüğünde,ben köyün misafirhanesinde kalacağım.Köy odanızda sohbet edeceğim köylülerle,köy kahvesinde okey oynayacağım.'
Köy kahvesi olmayan köy mü olur?Bir okey bile çeviremedik.Azıcık,ki paraları zaten yok,peynir falan kazanırdım getirmek için değil mi?

Neyse....
Çocuklarla çok mutlu bir gün geçirdik.Biliyorum,çok eğlendiler.
Bir ara,dudaklarını sallandıran,gözleri ağlamaklı bir kızımızı da görmedim değil ama çocukları mutlu etmek öyle kolay ki.
Hemen,eline verdim bir oyuncak üfledikçe üfledi ve gülümsedi. İşte,bana lazım olan şey de buydu.
Yoksa,ta Kars'ın adını bile duymadığım bir köyüne neden gideyim değil mi?
Yoksa,ta Kars'ın adını bile duymadığım bir köyüne neden gideyim değil mi?

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder