21 Kasım 2018 Çarşamba

#KARS-SELİM İLÇESİ-LALOĞLU KÖYÜ İZLENİMLERİ-14
Hayat,bazen sürprizlerle doludur.Karşınıza bazen öyle görüntüler çıkar ki,gülmekle şaşkınlık arasında kalırsınız.
'Bu kadar da ilkellik olabilir mi? Bu nasıl bir yaşam kalitesi? Altı kaval,üstü şişhane'dedikleri şeylerle Laloğlu Köyünde karşılaştım.
Laloğlu Köyünde,yıkılmakta olan,hatta yıkılan taş evlerin yanısıra,betonarme evler de yapılmaya başlamıştı.
Sahipleri,genelde köyde yaşamayan ve yazın tatilde köye dönen insanların evleri daha yaşamsal öneme sahip evlerdi çoğu.
Köyde,iki ev türünden söz etmek istiyorum bugün.
Biri muhtarın,diğeri köye tatillerde gelen birinin ama ikisi de türünün hangi örneği bilmiyorum.
Muhtarın evi,hayatımda gördüğüm enleri sıralasam sonunu göremeyeceğim,bir evdi.
Evde banyo yok,tuvalet dışarda,İki küçük oda ve bir girişten oluşuyordu.
Mutfakta,bir musluk vardı ve elimi yıkamaya utandım.Yani,köyde eli kirletmemek en makbul olan şeydi.
Bu çağda olur mu diyeceğimiz şey,insanların hala sobalı içerde ve leğende yıkanıyor olmasıydı.
Elimi yıkamak istediğimde,dışarıya bir leğen koydular ve tasla su döktüler elime.
Şaka yapmıyorum cidden böyleydi.
Güzel yanı,iki kedi vardı ve evde gerine gerine dolaşıyorlardı.Tüyü dökülmüş,her yere oturmuş çok da tın'dı yani durum. 
Diğer eve gelince....
Malum,ayağımda kırıklar var bir türlü iyileşemeyen.Bir eve gittik mecburen.
Köydeki,banyo-tuvalet tanımına uyan lüks iki evden biri bu ev.
Eve girdim,dışardan betonarme bir eve benziyor.İçindeki kötü işçiliği anlatacak sözcük bulamıyorum.Fayansları,her yana çakılan çivileri,modern olmaya çalışırken,ergonomiden uzak bir ev modeli ancak bu kadar olurdu.
Beni asıl şaşırtan şey ise,evdeki görselliklerdi.
Yerde zemin nerdeyse yok,duvarları eğri büğrü ama gel gör ki,eve girişteki holde bir altın varak ayna ve konsolu vardı,beni benden aldı inanın. 
Evdeki sürprizler bitmiyordu.Ev sahibi,hiç üşenmemiş ve prizlerin çevresine,duvarlara öyle varaklı süslemeler yapmış ki,hani,köyde olmasam kendimi Beştepe'deki sarayda sanacağım. 
Evin sahibi becerikli biri.Deniz ürünlerinden çok güzel masalar yapmıştı.
Köyde,bir kahveye çağıran olmadı ki,bu masaların üstünde,deniz esintisini hissederek bir kahve içeyim?
Tanrı misafiri kavramı bu köye hiç uğramamıştı sanırım.
Olmaz ki! 
BeğenDaha fazla ifade göster
Yorum Yap

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder