#Bu akşam,tiyatroya gittim.
Yarın akşam,Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası'nın İdil Biret konseri var.
Gitmeyi çok istediğim ama gidemeyeceğim bir konser.Bilet bulabilirseniz kaçırmayın derim.
Neyse....
Gelmiş geçmiş en güzel oyunlardan biridir 1001 Gece Masalları.
Şah Şahriyar ile Şehrazat'ın aşkını anlatır.Oyunu bilenler bilir mutlaka.
Bu eserin kostümleri,dansları ve en önemlisi;müziği çok önemlidir ama oyunda neden Rimsky Korsakov - Şehrazat eseri çalmadı anlamadım?Oysa,eserin bel kemiğidir müziği.
Kemanların oyuna verdiği ,hele o masalları anlatırken ki yayılan müzik....
Nasıl es geçilir cidden anlamadım?
Çiğdem Tunç Tiyatrosunun oyunuydu.
Emek veren,oyunu getiren herkesin ellerine sağlık diyeyim ve tiyatro izleme adabı olmayan seyirciye azıcık veriştireyim.
Salona giriyorum,salonda kundaktaki bebekten 2-3 yaşına kadar çocuk dolu.
Eyvah! dedim,oyun gitti.
Tam da dediğim gibi oldu.Şu tiyatroya çocuk getirmemeyi hala öğrenemedi yurdum insanı.
1001 Gece Masalları deyince,çocuklarına masal anlatacak bir oyun mu sandılar acaba?
Yeminle,yıldım bu seyirci profilinden.
Bir de,sanata ve sanatçıya saygısız bir kesim var ki;hadi azıcık da onlar....
Bir oyuna gelirken,öndeki iki sıralı koltuk,illa ki protokol olur ya ve onlar da oyuna genelde gelmez ya!
Gitmeyi çok istediğim ama gidemeyeceğim bir konser.Bilet bulabilirseniz kaçırmayın derim.
Neyse....
Gelmiş geçmiş en güzel oyunlardan biridir 1001 Gece Masalları.
Şah Şahriyar ile Şehrazat'ın aşkını anlatır.Oyunu bilenler bilir mutlaka.
Bu eserin kostümleri,dansları ve en önemlisi;müziği çok önemlidir ama oyunda neden Rimsky Korsakov - Şehrazat eseri çalmadı anlamadım?Oysa,eserin bel kemiğidir müziği.
Kemanların oyuna verdiği ,hele o masalları anlatırken ki yayılan müzik....
Nasıl es geçilir cidden anlamadım?
Çiğdem Tunç Tiyatrosunun oyunuydu.
Emek veren,oyunu getiren herkesin ellerine sağlık diyeyim ve tiyatro izleme adabı olmayan seyirciye azıcık veriştireyim.
Salona giriyorum,salonda kundaktaki bebekten 2-3 yaşına kadar çocuk dolu.
Eyvah! dedim,oyun gitti.
Tam da dediğim gibi oldu.Şu tiyatroya çocuk getirmemeyi hala öğrenemedi yurdum insanı.
1001 Gece Masalları deyince,çocuklarına masal anlatacak bir oyun mu sandılar acaba?
Yeminle,yıldım bu seyirci profilinden.
Bir de,sanata ve sanatçıya saygısız bir kesim var ki;hadi azıcık da onlar....
Bir oyuna gelirken,öndeki iki sıralı koltuk,illa ki protokol olur ya ve onlar da oyuna genelde gelmez ya!
Hani,eşlerini de genelde hiç getirmezler ya!
Bir oyuna gelirken,azıcık kıyafetlerine dikkat etmeliler,şu ünlü mülki erkân denen kesim,
Bir oyuna gelirken,azıcık kıyafetlerine dikkat etmeliler,şu ünlü mülki erkân denen kesim,
Kırışık pantolonlar,kravat yok,üç gün giyilmiş ceketlerle tiyatroya gelinmez.Sanata saygısızlık bu.Oyunun ikinci perdesi açılmış,arkadaşlar,sigara molasını ancak bitirmiş olmalılar ki,oyuna 10 dakika sonra girebiliyorlar.En çok,şu okumuşlardan çekiyor bu memleket.
Bunlar okumuşken böyle yapıyor,kundaktaki bebesini kapıp gelen çok mu?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder