25 Ocak 2019 Cuma

#Sabahın köründe MR çektirmek için yola düştüm. Sıra bulabildiğim için çok şanslıyım doğrusu.
Hani; sağlık ücretsiz ve sıra beklemiyoruz ya!
Bunu iddia edenleri cidden görmek istiyorum. Sağlam çalışan MR cihazı bulursanız, hele bir de sıra alabilirseniz, piyango oynamanıza gerek yok çünkü; zaten şanslısınız o gün için.
Dolmuşa yürüyorum, sabahın erkeninde.Yürüdüğüm yollarda mis gibi börek kokuları yükseliyor. Kokusundan içindeki malzemeyi tahmin ediyorum. Şurdaki ıspanaklı, şurdaki peynirli.
Çok yetenekli değilim yemek yapma konusunda ama koku konusunda hiç yanılmam. 😉
Kahvaltımı da yaptım ama kokuların cazibesi işte.
MR çektirenler bilir, bir işkencedir o oda. Cihazların sesleri, girdirilen o korkutucu makine..
Yeminle kaçacağım artık bu saçmalıklardan.
Issız bir adaya düşsem ve yanımda yalnızca ben olsam ve de uzun süre de gelmesem.
Denize karşı hamak olsa yalnızca ve gel keyfim gel modunda olsam. 😉
Ama ne mümkün!
Güne, Hayyam'ın şu sözü gibi başlamak istiyorum:
'İçme artık, Hayyam diyorlar bana. Oysa ben içince anlıyorum lalelerin, güllerin, zambakların dilini.'
Sözün gerisini yazmayayım., 🙂

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder